Dünyanın birçok ülkesinde geleneksel LGBTI Onur yürüyüşü, gösteri ve yürüyüş etkinlikleriyle kutlandı.
Türkiye’de ise, LGBTI Dünya Onur Haftası kapsamında Taksim’de yapılacağı duyurulan İstanbul LGBTI+15. Onur Yürüyüşü Valilikçe engellendi. Nefret söylemi ve ayrımcılığın yaşandığı dünkü olaylarda, polis baskısı ve saldırılarına maruz kalan LGBTI bireyleri demokratik etkinlik ve gösteri haklarını kullanamadı.
Yasak kararının ardından İstanbul LGBTI+ Onur Haftası Komitesi şu açıklamayla tutumlarını ifade etti: “Bizler şehrin bir yerinde değil her yerindeyiz, bir gün değil her gün sesimiz çıksın istiyoruz. Bir kez daha diyoruz ki ‘Alışın, Burdayız, Gitmiyoruz!’ “
Dün açıklanan saatlerde Taksim İstiklal Caddesi sokaklarında alınan yoğun polisiye tedbirlere rağmen LGBTI bireyleri ve grupları sokaklardaydı. Aldıkları karar gereği, bulundukları her yerde basın açıklamalarını gerçekleştirdiler. Polis, TOMA ve köpekleri kullandığı biber gazı, tazyikli su ve göz yaşartıcı gazlarla bir araya gelen kitlelere müdahale etti.
LGBTI Onur Haftası Komisyonu açıklamasına göre, 23 kişi LGBTI bireylerinden, yürüyüşe saldırmaya kalkışan Alperen Ocaklarından da 20 kadar kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar daha sonra serbest bırakıldı.
LGBTI bireyleri ve toplulukları öyküsü çok eski tarihlere uzanan bir mücadelenin devamı niteliğindedir. Her ülkede dinin etkisi, resmi kültürel anlayışlara bağlı olarak baskı altına alınan, birçok ülkede ise meşru insani haklarını yasal olarak da kullanabilen LGTBI bireyleri, ülkemizde yasaklanmakta, baskı altına alınmakta ve insanlar yanlış yaklaşımlarla aşağılanmakta ve ayrımcılığa uğramaktadır.
LGBTI Onur yürüyüşü nedir?
LGBTI Onur Yürüyüşü, her yıl Haziran ayı son haftasında Dünya genelinde kutlanan ve LGBTI bireyler ve LGBTI bireylere destek veren kişi ve kurumların katılımıyla gerçekleşen etkinlikler bütünüdür.
LGBTI bireylerin mücadelesi dünyanın her yerinde ve çok eski tarihlere uzanmasına rağmen, dönüm noktası olarak görülen ABD’nin New York şehrinde Stonewall ayaklanması diye bilinen direniştir. Bu direniş anısına dünyanın hemen her yerinde bir dizi etkinlikler gerçekleştirilmektedir.
28 Haziran1969 yılında, Stonewall Inn adlı eğlence merkezinde baskı, şiddet ve ayrımcılığa dayanamayan LGBTI bireyler, kendileri üzerinde baskı kuran polisi eğlence mekanına hapsetmiş ve 4 gün boyunca sokaklarda çatışarak direniş ve protesto eylemleri yapmıştır. Bu günden sonra LGBTI mücadelenin dönüm noktalarından biri olan gün, dünyanın her yerinde onur haftası, LGBTI onur ve onur yürüyüşü gibi adlarla kutlanır. Kendi varoluşuna sahip çıkma ve bunu açıkça deklere etme ve yaşama isteği “LGBTI onur” kavramıyla nitelendirilmektedir.
Onur haftası Türkiye’de 1993 yılından bu yana değişik etkinliklerle gerçekleştirilmektedir. Kendi içlerinde esnek örgütlenme gösteren bireyler, demokratik komisyonlar tarafından kolektif katılımlarla etkinliklere yönelmektedir.
Onur yürüyüşü komisyonunun açıklamasına göre engellenen/yasaklanan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, en temel insan haklarından biri olan ifade özgürlüğünün bir parçasıdır ve gerek anayasal gerek uluslararası sözleşmelerce koruma altına alınmıştır. Uygulanan yasak, gerek AİHM kararları, gerek uluslararası sözleşmeler, gerek iç hukuktaki kanun ve anayasaya aykırıdır.
İstanbul LGBTI+ Onur Haftası Komisyonu İlke ve yaklaşımları nedir?
LGBTI bireyleri yayınladıkları açıklamda kendilerini, anlayış ve ilkelerini şu şekilde ifade etmektedirler:
“İstanbul LGBTI+ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, Interseks ve diğer romantik/cinsel yönelim ve kimlikler) Onur Haftası ve Yürüyüşü kâr amacı taşımayan; politik tartışmalara alan açan, sosyal dayanışmacı etkinliklerdir. Bağımsız aktivistlerin, LGBTI+ öz-örgütlerin’n ve diğer pek çok toplumsal hareketten kişinin homofobi, transfobi, bifobiye, heteroseksizm ve ikili cinsiyet düzenine karşı olan gayret ve çabalarıyla düzenlenir. Çoğunlukla Haziran ayının son haftasına denk getirilen LGBTI+ Onur Haftası’nda siyasal, toplumsal, kültürel ve sanatsal alanda yapılan çalışma ve etkinliklerle heteroseksizme, ikili cinsiyet düzenine; homofobiye, transfobiye, bifobiye karşı dayanışma ve direniş pratikleri gerçekleştirilir. LGBTI+ toplumunu oluşturan bireylerin yalnız ve yanlış olduğu düşüncesine karşı her kesimden LGBTI+ Onur Haftası etkinliklerine ve Onur Yürüyüşü’ne katılarak kimliği, toplumu ve kent mekanı ile barışık ve özgüvenli bir ilişki kurmanın onuruyla, cinselliğini ve cinsiyet kimliğini kutlar.
İstanbul LGBTI+ Onur Haftası içeriğinde, söylem ve politikalarında aşağıdaki ilkeleri temel alır:
Her Türlü Ayrımcılığa Karşı Dayanışma – İstanbul LGBTI+ Onur Haftası’nda, LGBTI+ camiasının öz sorunları ile mücadele etmek için bir araya gelinse de, sadece cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılıkların değil; din, dil, ırk, milliyet, cinsiyet, tür, vatandaşlık, yaş, kabiliyet, vb. temelli her türlü baskı ve ayrımcılığın karşısında durulur.
Yatay Örgütlenme/Çoğulculuk – Ataerkilliğin ayrılmaz parçası olan hiyerarşik örgütlenme modelleri; insanın insana, insanın doğaya tahakkümüne dayalı ilişkilenme şekilleri baskı, şiddet ve ayrımcılığı beraberinde getirdiği için yöneten ve yönetilen pozisyonlarının bulunmadığı yatay örgütlenme modeli benimsenir; Onur Haftası hazırlık süreci toplantıları herkesin katılımına açılarak gönüllü olmak isteyen herkes haftanın oluşumunda aktif rol almaya çağırılır.
Sorumluluk ve emeğe saygı – LGBTI+ Onur Haftası gönüllülük temelli bir örgütlenmedir ve komisyonlar, çalışma grupları ve atölyeler yoluyla sorumluluk alma, inisiyatif kullanma ilkelerini benimser. Onur Haftası düzenlenirken emek hiyerarşisine karşı durarak alınan sorumluluklarda ve yapılan işlerde hiyerarşik karşılaştırmalar yapmaksızın herkesin emeğine aynı derecede saygı duyulur.
Hesap verebilirlik – Gönüllük temelinde birlikte çalışırken, birbirimizden, kendi adımıza üstlenmiş olduğumuz sorumluluklarımızı yerine getirmemiz, getiremeyeceğimiz durumlarda yardım istememiz veya söz konusu sorumlulukları başkalarına devretmemiz beklenir.
Şiddetsizlik – Gönüllü aktivistler birbirleri arasında ve toplumla kurulan ilişkide, üretilen söylem ve eylemlerde şiddetin her türlüsüne karşı durulur.
Bağımsızlık – İstanbul LGBTI+ Onur Haftası hiçbir siyasi parti, hükümet veya kurumu temsil etmez; organizasyonel bağımsızlığını engelleyecek hiçbir oluşumun bileşeni olmaz. Ayrıca, İstanbul LGBTI+ Onur Yürüyüşü’ne topluluğun çeşitliliği ve çok renkliliğini yansıtan gökkuşağı bayrağı dışında devlet bayrakları, siyasal parti bayrakları; flama, ve pankartlarla katılınmaz. Her kesimden LGBTI+ bireyin toplumsal görünürlüğünü kutladığı bir yürüyüş olan LGBTI+ Onur Yürüyüşü, topluluğun siyasal, toplumsal, kültürel, dinsel ve düşünsel çeşitliliği ile çelişmeden, kimlik ve varoluş mücadelesini toplumunun her kesim ve sınıfında sürdüren LGBTI+ öz-örgütlerinin katılımına ve görünürlüğüne açıktır – her LGBTI+ özörgütü (çalışma grubu, faaliyet komisyonu, öğrenci topluluğu, kolektif vs.) kendi flama ve pankartıyla yürüyüşe katılabilir.
Belleğine Sahip Çıkma – İstanbul LGBTI+ Onur Yürüyüşü LGBTI+ toplumunu oluşturan her kesimden bireyin toplumsal, siyasal, kültürel hayattaki varlık ve görünürlüğünü temsil eder. Bir kaç kişiyi bulan ilk yürüyüşlerden, on binleri buluşturan İstanbul LGBTI+ Onur Yürüyüşlerine, Onur Haftası homofobik/transfobik/bifobik şiddetin kurbanlarını ve hareketin tarihini hatırlayarak kendi belleğine sahip çıkar.
Bazı kesimlerin haftaya yönelik ticari içerikli faaliyetler yürüterek kar amacıyla Onur Haftası’nın adını kullanan etkinlikler düzenlemeleri, Onur Haftası tertip komitesi olarak bizleri kaygılandırmaktadır. Ticari çevrelerin kâr amaçlı etkinlikleri 25. yılını geride bırakmış Türkiye LGBTI+ hareketinin ve de Onur Haftası etkinliklerinin değerleri ile çelişmektedir. Bu metinle birlikte herkese duyurmak isteriz ki; Onur Haftası hazırlık komisyonunun düzenlemiş olduğu ve resmi sitesinden, twitter hesabından ve facebook hesabından duyurusunu sahiplendiği destek ve dayanışma etkinlikleri dışındaki etkinliklerin İstanbul LGBTI+ Onur Haftası organizasyonuyla hiç bir ilgisi bulunmamaktadır.”
emek.org.tr