Hugo Chavez ve Venezuela halkının üniversite eğitimi alanında hayata geçirdiği halkçı demokratik eğitim sistemini anlatan bir yazıyı, devrimci önderin anısına yayınlıyoruz.
“Venezüella eğitimi demokratikleştiriyor
Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’daki öğrenciler, üniversite harçlarının artmasını ve devletin yüksek eğitime yeteri kadar fon ayırmamasını protesto etmek için sokaklara dökülürken, Venezüella Ulusal Meclisi, başka hiçbir ülkede bulunmayan benzersiz bir yasa tasarısını meclisten geçirdi. Buna göre, profesörler, öğrenciler, işçiler ve yerel topluluk üyeleri, üniversite karar-alma sürecinde rol alacaklar. Ayrıca, yüksek öğrenime giden yolda halkın geçemediği engeller kaldırılacak.
Yeni yasa, hükümetin, halka çocukluktan başlayarak üniversiteyi bitirene kadar, parasız ve yüksek kaliteli eğitim sağlama sorumluluğu prensibine dayanıyor. Bu prensip, anayasanın 103. maddesinde var.
Yasaya göre, öğrenciler, üniversite otoritelerini seçmede eşit oy hakkına ve profesörlerin performanslarını değerlendirme yetkisine sahip olacak, üniversitenin yönetim sürecine katılacak, fikirlerini özgürce ifade edecek, üniversite idarî kayıtlarına ulaşma hakkı olacak ve barınma, ulaşım, yemek, sağlık hizmeti ve aylık burs hizmetleri yanında başka bir dizi haklara daha sahip olacak.
Yasa aynı zamanda, her kampüste ayrı ayrı olmak üzere, öğrencilerin, profesörlerin, idarî personelin, ücretli işçilerin ve üniversitenin diğer bileşenlerinin katılacağı, her kişiye bir oy hakkı tanıyan demokratik seçimle oluşturulacak olan bir dizi üniversite konseyi hayata geçirilecek.
Bu konseylere, Üniversite Kamu Koruyucuları Konseyi ve üniversite bütçesini ve idarî sürecini yönetmek üzere kurulacak olan bir Ombudsman Konseyi dahil olacak. Aynı şekilde her kampüs, yeni yasayla ve anayasayla uyum içinde olacak. Her kampüs mevcut sistemin idarî yapısını ve programlarını yeni kamu üniversite sisteminin idarî yapısı ve programları haline dönüştürmeyi sağlayacak. Üniversite Dönüşümü İçin Ulusal Konsey’le beraber çalışacak olan Üniversite Dönüşüm Meclisi adı altında yönetmelik yapıcı bir temsilciler kurumu da, seçimle oluşturulacak.
Şimdiki sistemde, üniversiteler, yüksek otoritelerin oylarının sayısal olarak da daha ağırlıklı olduğu, öğrenci ve işçi oylarının rolünü çok hafifleten bir sistem dahilinde seçilen ve Üniversite Konseyi olarak adlandırılan küçük bir grup tarafından idare ediliyor.
Yeni kanun, açıkça, “kamu üniversitesi idaresinin otonomisi” prensibini desteklemektedir. Bu konu ise, ulusal anayasanın 109. Maddesi’nde öngörülmüştür. Prensip, özellikle 1958’e kadar süren ABD-destekli sağ-kanat diktatörlük ve sonrasındaki temsili demokrasi dönemlerinde üniversite kampüslerinde şiddetli bir fiiliyat halinde uygulanan ölümcül politik baskı ve buna karşı sıkı direnişin hakim olduğu derin Venezüella tarihinden esinlenerek hazırlanmıştır.
İktidardaki Birleşik Sosyalist Venezüella Partisi (PSUV) üyesi, yasanın mimarlarından Alberto Castelar’a göre, otonominin yasal yorumu, şimdi, yeni yasa sayesinde değişmiştir. Kamu üniversiteleri, şimdi, ortak sorumluluk taşıyan bir otonomiye sahip olacaklardır. Bunun anlamı ise, üniversite otoritelerinin, artık, istediklerini özgürce yapabilecekleri bir konumda olamayacakları gerçeğidir.
Eğitim, Kültür, Eğlence ve Spor’dan Sorumlu Ulusal Meclis Komisyonu’nun başkanı yasa yapıcı María de Queipo’ya göre, üniversite otonomisi şimdi “daha derin”e inmiş olacaktır. çünkü yeni kanun, üniversite topluluğunun eskiden dışlanmış olan gruplarının üniversite yönetimine katılımını sağlamaktadır.
23 Aralık’ta, M–28 hareketi ve PSUV’nin öğrenci kolları dahil pek çok öğrenci örgütü, yeni yasayı desteklemek amacıyla, ülkenin çeşitli yerlerinde gösteriler düzenledi. M–28 lideri Vicente Moronta, devlet haber ajansı AVN’ye, yeni yasaya karşıt olanlar, “eğitimi, insan hakkı olarak değil, alınır-satılır bir mal olarak görüyorlar” dedi.
Merkez eyaleti Lara’da, PSUV öğrenci lideri ErickPrado, “öğrenci hareketi, on yıllar boyunca, devrim daha iktidara gelmeden çok önceleri, daha demokratik ve kapsamlı bir eğitim için mücadele vermiştir.” dedi ve yeni yasanın, “üniversitenin demokratize edilmesi” yolunda hizmet vereceğini belirtti.
Diğer yandan, muhalif politikacılar ve öğrenci örgütleri de, 23 Aralık’ta, Karakas’ta bir yürüyüş yaparak yeni kanunu protesto etti.
Üniversite Öğrencileri Federasyonu Başkanı Diego Scharifker, Associated Press haber ajansına, yeni kanunun, “temel ideoloji olarak sosyalizmi dayattığını ve üniversite otonomisini bir kenara attığını, çünkü tüm güç ve yetkileri yüksek eğitim bakanında topladığını” savundu. Muhalif öğrenciler, Hugo Chavez’i “diktatör” olarak gösteren ve idaresinin “totaliter bir hükümet” olduğunu iddia eden pankartlar taşıdılar.
Gösteri yapan muhalifler, yeni kanunun “üniversite eğitimi, sosyalist üretim biçimini pekiştiren, yabancılaşmamış emeğin bir parçasıdır” diyen bölümüne dikkat çekti ve kanunun, otonominin akademik özgürlüklerini içerdiği, fakat aynı zamanda, “vatanın egemenliği ve bağımsızlığının savunusu, güçlendirilmesi ve pekiştirilmesi için hazırlanmış Ulusal Gelişme Planı ile uyum içinde” yürütülmesi gerektiğine de işaret eden kısımları üzerinde durdular.
Öğrencilerin, yürüyüşlerini üniversite kampüs sınırları dışına taşırma izinlerinin bulunmadığı yolunda yapılan açıklamadan sonra, Polis ve Ulusal Koruma, gösteriyi, tazyikli su sıkarak ve plâstik mermi kullanarak dağıttı.
Venezüella Merkez Üniversitesi (UCV) Rektörü Cecilia García Arocha, yeni yasaya yaygın bir şekilde itaat edilmemesi için çağrı yaptı ve gelecek sömestrden itibaren UCV’nin dersleri ve sınıfları, eski üniversite kanununa göre oluşturacağını ve üniversiteyi eski kanuna göre yöneteceğini söyledi. Arocha muhalif öğrencilerin üniversite yerleşkesi dışında yürüyüş yapma kararını da savunurken, “Bu, direnişin yalnızca başlangıcıdır” dedi.
Venezüella’nın tüm kamu üniversitelerinin hâlihazırda zaten öğrencilerden harç almadıkları, öğrencilere parasız barınma, ulaşım ve yemek gibi olanaklar tanıdıkları gerçeği göz önüne alındığında, muhalif öğrencilerin protestolarının, zengin öğrencilerin geleneksel otonom kamu üniversitelerine alınmasının sağlanması ve daha yoksul öğrencilerin, Chavez hükümetinin kurduğu, açıkça devrim-yanlısı idareler tarafından yönetilmekte olan ve yeni filizlenen Venezüella Bolivar Üniversiteleri’nde toplanması hedefini güttüğü aşikârdır.
Yeni Üniversite Eğitim Kanunu’nun Ulusal Meclis’ten geçirilmesi işlemi, hemen hemen tamamen PSUV tarafından kontrol edilen şimdiki Meclis’in, yerini, muhaliflerin toplam sandalyelerin % 41’ini işgal edeceği Yeni Meclis’e bırakmasından birkaç gün önce gerçekleşti. 03 Ocak 2011 “