THY grevi 1. gün notları

15 Mayıs 2013 saat 03.00 Hava-İş sendikası, THY AO İşyerlerinde grev uygulaması başlattı. Yaklaşık 12.000 THY çalışanını kapsayan 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) uyuşmazlığı nedeniyle greve gidildi. Yüzü aşkın sözleşme maddesi, 2013 Ocak ayında sendika teklifi olarak sunulmuştu.

thy-grevi-1-gun-notlari

15 Mayıs 2013 saat 03.00

Hava-İş sendikası, THY AO İşyerlerinde grev uygulaması başlattı.

Yaklaşık 12.000 THY çalışanını kapsayan 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) uyuşmazlığı nedeniyle greve gidildi.

Yüzü aşkın sözleşme maddesi, 2013 Ocak ayında sendika teklifi olarak sunulmuştu. Söz konusu teklif tartışılması dahi yapılmadan ve THY işvereninin uzlaşmaya yaklaşmaması sonucunda Arabulucu’ya aktarılmış, orada da uzlaşma sağlanamayınca grev süreci başlamıştı.

İşverenin olumsuz yaklaşmasının nedeni ve sendikanın da olmazsa olmazlarından sayılan konu, 305 Teknik AŞ ve THY AO işçisinin işlerine iadesi talebidir.

İşveren 305 işçi ile çalışmak istemediğini açıkça ilan etmiş ve TİS görüşmelerini tıkamıştır.

Grev kararı uygulaması, 15 mayıs sabahı 03.00 de Atatürk havalimanı ve diğer işletmelerde  başlayacağı için buna uygun çalışmaları da yapılmıştır. Sendika grev komitelerini kurmuş, işyerleri birimlerinde hazırlıklarını tamamlayarak harekete geçmiştir.

Fakat grev uygulamasına yaklaşık iki saat kadar bir süre kalmışken,  havalimanı bütün olarak Çevik kuvvet polisi tarafından işgale uğramıştır. Onlarca otobüs çevik kuvvet polisi, TOMA adı verilen tazyikli su sıkan araçlar, göz yaşartıcı gazlarla donatılmış polis kuvvetleri adeta istila edilen Havalimanı direnişçi işçilere ve grevcilere yasak edilmiştir.

Dış Hatlar geliş terminalinde bulunan ve 352 gündür direniş yeri olarak kullanılan kısım kuşatılarak, buradaki direnişçi işçiler THY genel müdürlüğüne zorla götürülmüş, eşyalar ve araç-gereçleri de sökülerek buradan kaldırılmıştır.

Sendika yönetim kurulu, sendikacılar, işçiler, greve destek için hava limanına gelen emek dostları yağmur altında THY genel müdürlük binasına yönlendirilmiş ve burada tutulmuştur.

Daha sonra grev pankartları, grev başlama saatinde işyerlerine asılarak grev başlatılmıştır.

Grevi başlatan sendikacılar, işçiler ve destek alana için gelen emekçiler daha sonra saat 10.00 yapılacak basın açıklaması eylemine hazırlık için sendikaya geçmişlerdir.

Saat 10.00 da kitlesel katılımla THY genel müdürlük önünde yapılan basın açıklaması eylemine ulusal ve uluslararası sendikalar, partiler, dernekler, işçiler katıldılar. Polis tramvay ve otobüslerle greve desteğe gelen emekçi gruplarını engellemeye çalışmışsa da bunda başarılı olamadı.

Konuşmacılar ise işvereni ve hükümeti kınayarak tepki göstermiş, THY grevine destekleri ilan edilmiştir.

Grev pankartının asılı olduğu birimlerde grev gözcüleri yerlerini almış, işverenin baskısını boşa çıkarmak için de işletmelere gelen işçilerle ilişkiler kurmaya devam etmişlerdir.

Belirtilmesi gereken konu şudur. İşveren, grev kırıcılığı taktiğini rahatlıkla uygulayabilmesi için açıktan polis desteğini kullanarak grev sürecine girilmiştir.

İşveren, yaklaşık 800 kadar Part-Time çalışanını diğer şirketlerden sağladığı grev kırıcı işçilerle grevin birinci gününü karşılamış ve grevin etkili olmasını engellemiştir.

İşveren böylelikle standartlara uymayan işçilerle gerçekleştirdiği uçuşlarla yolcuların can güvenliğini de riske sokmaktan kaçınmamıştır.

Grev başlamasıyla birlikte işçiler iş bırakmış, ancak onların yerlerine hazırda tutulan kiralık kırıcılar devreye sokulmuştur. Uçak kaldırmalar engellenmiş fakat uçakların rötarlı kalkışları olmuştur.

İstanbul dışındaki istasyonlarda greve katılan işçiler sendika olanaklarıyla İstanbul’a dönmüşlerdir. Ülke dışında çalışan grevciler de aynı işlemi yapmıştır.

İlk gün polis desteği dışında yandaş medya desteğini ve hükümet desteğini de açıkça arkasına alan THY işvereni, yalanlarla greve katılımları engellemek için kara propagandaya başladı. Birçok televizyon, gazete ve radyo yalanlarla grev karşıtı tutumları sergilemiştir.

İşveren, sürekli olarak işçileri telefon ve mesajlarla taciz ederek grevin kırılması yönünde baskı kurmaktadır. Sendika, bu durumlar için ulusal ve uluslar arası düzeylerde ilgili kurumlara suç duyurularında bulunarak işvereni yasal çerçevede tutulmasını zorlamaktadır. İşyerine müfettişlerin geldiği de alınan bilgiler arasındadır.

Grev katılımın olmadığı yalanını söyleyecek kadar acizleşen THY yönetimi ve Ulaştırma bakanı tavırları, işçiler tarafından öfkeyle karşılanmış, grevin başarılı geçmesi için artan bir coşkuyla çalışmalarına yüklenmişlerdir.

Grev yerine destek ve dayanışma için gelen sendikalar, dernekler, emek dostu siyasi örgütler, işçiler; coşkuyla ve kararlılıkla Hava-İş grevinin başarılı geçmesini dilemişler ve ellerinden gelen desteği vereceklerini ilan etmişlerdir.

Hava-İş grevi ve direnişi; sermayeye ve AKP ye karşı işçi sınıfının ve devrimci-demokratik ve sosyalist emek güçlerinin önemli bir mücadele sahasıdır. Ekonomik demokratik hak mücadelesi, kazanımları koruma ve yenilerine ulaşma, aynı zamanda da sendikal mücadeleyi geliştirme açılarından önemlidir. Dolayısıyla olay, Hava-İş sendikasını ve THY işçilerinin çerçevesini aşmaktadır. O nedenle AKP hükümeti, polis, sağcı medya bütün olarak bir cepheden saldırısını sürdürmektedir. Demokratik sendikal haklar, insanca çalışma koşulları ve insanca yaşama talepleri mücadelesinde önemli bir işlevle toplumsal yaşamımızda yer etmiştir. Özellikle AKP karşıtı, ezilen emekçi halk kitleleri tarafından sempatiyle karşılaşan Hava-İş direnişi, önemli bir destek gücüyle uluslararası sınıf mücadelesinde de işlev yüklenmiş durumdadır.

Yasaklayan, kısıtlayan, yoksun bırakan sermaye ve AKP hükümetine karşı verilen mücadelenin bu içeriği de, birçok destek gücü tarafından doğru kavranmış ve dayanışma içerisine girilmiştir.

Grevi çökertmek isteyen AKP hükümeti ve THY işvereni, grevin ilk gününde bu amacına ulaşamamıştır.

Sendika ve grevci işçiler de grevde istenen boyutta eylem gerçekleştirememiştir.

Taraflar bunun bilincinde olarak mücadeleyi sürdürmeye devam edecektir.

Grevin ilk gününde grev yerleri basın kuruluşlarının akınına uğramıştır. Grev gözcülerinin bulunduğu yerlere ilk yemek kumanyaları da, öğle yemeği olarak ulaştırıldı.

16.05.2013 günü daha düzenli ve disiplinli olarak grev sürecinin yürütülmesi, diğer işçilerin de grev saflarına katılımının sağlanması için işçiler sendikada sürekli toplantılar yapıldı.

İkinci gün için grev çadırı kurulması planlanmıştır.

Grevin birinci günü destek ve dayanışma için havalimanına gelen kurumlar şunlar olmuştur:

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK İstanbul Şubeler Platformu, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, TÜRK-İŞ İstanbul 1. Bölge temsilcisi Faruk Büyükkucak, DİSK Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, DİSK Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı, TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Bilal Çetintaş, DİSK Genel-İş Tez Koop-İş, Petrol-İş, TEKSİF, ENERJİ-SEN Genel Başkanı Ali Duman, Lastik-İş, Yurtiçi kargo ve MNG direnişçileri, DİSK Emekli-Sen 3 Nolu Şube, Hey Tekstil direnişçileri, Kuzu deri işçileri, DHL Direnişçileri, UID-DER, ÖDP, Mücadele Birliği, Yeşiller ve Sol Gelecek Partii, Tozkoparan güzelleştirme ve yardımlaştırma derneği, Emek ve Özgürlük Cephesi, Kaldıraç, Emek Partisi, İşçi Gazetesi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, DİP, Halkevleri, ESP, Yol-iş, SDP, CHP, BTS, Öğrenci Kolektifleri, Devrimci Hareket, Anti-Kapitalist Müslümanlar, HDK

www.emek.org.tr
Emek.org.tr

İlgini çekebilecek diğer içerikler