Kazı bahanesiyle sessiz sedasız başlatılan Taksim Projesi’ne tepki büyük. Taksim Dayanışması, bugün akşam saatlerinde Taksim Meydanı PTT önünde Taksim Meydanı ile Gezi Parkını betonlaştıracak, insansızlaştıracak ve kimliksizleştirecek olan gizli rant projesine ve kazmalara karşı nöbet sürecini başlattı.
Taksim Projesine karşı akşam saatlerinde bir araya gelen Taksim Dayanışması ‘Taksim bizim, İstanbul bizim’ sloganları attı. 80’e yakın demokratik kitle örgütü, sendika ve meslek odalarının destek verdiği eyleme birçok sanatçı katıldı.
Bu projenin halka sorulmadan, kültürel ve tarihsel mirasa saygı gösterilmeden ve bu güne dek yapılan topumsal, bilimsel ve teknik hiçbir uyarı ve çağrıya aldırmadan Cumhuriyet Caddesine kazmanın vurulduğunu belirten Taksim Dayanışmalılar ‘Çocuklarımızın bölgedeki yegane oyun alanı, nefes aldığımız tek yeşil alan, depremde sığınabileceğimiz tek açık alan önce dev bir şantiyeye dönüşecek, ardından da betonlaşmaya kurban edilecek. Bu uğurda yüzlerce anıt ağaç daha katledilip, Türkiye’nin en önemli meydanında, geçmişe ve geleceğe yalan söyleyen bir garabety yükselecek’ dediler.
Mevcut projenin nasıl olacağına dair vurgu yapan Cem Tüzün şunları söyledi: ‘Şuanda Taksimde bu düzenlemeler yapıldıktan sonra otobüs 
durakları olacak yerin tam üzerinde bulunuyoruz. (Taksim Meydanı PTT Önü) Kenti yönetenler ve iktidar, Taksim projesini yayalar için yaptığını söylüyor. Oysa yayalar bu düzenlemelerden sonra Mimar arkadaşlarımızın yaptığı bu illustrasyon çalışmasında gördüğünüz gibi (Çalışma resmi sağdadır) tıpkı Topkapı kavşağında olduğu otobüse binmek için yeraltına inmek zorunda kalacaklar.’
Nöbet sırasında Kent Hareketi Yürütmesinden Ömer Kiriş, sanatçı Ohan Alkaya, sanatçı Metin Coşkun ve sanatçı Orhan Aydınla konuştuk:
Kent Hareketi Yürütmesinden Ömer Kiriş: ‘Bir taşla birçok kuşu vurmak istiyorlar’
Nöbete katılanlardan ve Kent Hareketi Yürütmesinden Ömer Kiriş şunları söyledi: ‘Taksim dayanışmasının içinde KESK, DİSK, mahalle dernekleri, kent hareketleri birçok demokratik kitle örgütü var. Burada bir taşla birçok kuşu vurmak istiyorlar. Taksim Meydanı’nı emek alanı olmaktan çıkartıyorlar, Taksim Meydanı’nı mollalaştırıyorlar, Çalık Holdinge çok büyük kıyak geçiyorlar. Yapacakları AVM’lere ve otellere yer altından bağlantı yapacaklar. Ve bu onların rantını yükseltecek. … Yayaya açma adı altında tamamen alanı Turnikelerle çevirip sadece İstiklal Caddesi ve metro çıkışından Meydana giriş olacak. Koruma kurulu sonuna kadar direndiği halde, direnen insanlar istirahate ayrıldı, raporlandırıldı. Ve onların yerine başkaları imza attı. Bir ara geri adım atar gibi oldular ama onların hep taktikleri şudur; üç adım ileri bir adım geri. … Burada AKM’yi de yok edecekler, burada Topçu Kışlası ve Gezi Parkını kaldırıp AVM, üstüne de otel yapacaklar. Yani böyle iğrenç projelerle İstanbul’u yok etmeye çalışıyorlar.’
Sanatçı Orhan Alkaya: ‘Bu büyük bir hukuksuzluk’
Buraya destek için geldiğini ifade eden Sanatçı Orhan Alkaya: ‘Ben buraya destek için geldim. Bu projenin içeriğini ve mahiyetini kimse bilmiyor şuanda. Yani kamuya kapalı. Büyük ihtimalle proje yürütücülerinin de bilmediği bir cinayet girişimiyle karşı karşıyayız. Saplama tünellerinin bazılarını kurul onaylamadı ve yine de inşaata başladılar. Bu büyük hukuksuzluk. Yarın yine yürütmeyi durdurma kararı çıkacak ama kentsel felakette başladı. Maruz kaldığımız bir kötülük olarak düşünebiliriz.’ dedi.
Sanatçı Metin Coşkun: ‘Tam bir rezalet!’
Durumu tek kelimeyle özetleyen Metin Coşkun şunları söyledi: ‘Rezalet, ne diyeceğimi bilemiyorum. Rezalet, rezaletin karesi. Saygısızlık, hoyratlık. Her şeyi yakıp yıkan, her şeyi mahfeden bir iktidar var. Buna karşı da mücadeleyi yükseltiyoruz.’
Sanatçı Orhan Aydın: ‘AKP’nin büyük bir işgali var’
AKP iktidarının Kentsel dönüşüm ile saldırdığı ve işgal ettiğini belirten sanatçı Orhan Aydın şunları söyledi: ‘Burada görüldüğü gibi AKP’nin büyük bir işgali var. Şimdi Yüksektepe’ye Gezi parkının oraya çıkarsanız, en uygunu The Marmara otelinin herhangi bir katı. Göreceksiniz ki bu ülkenin emek meydanı olarak bilinen bir meydan ve insanlığın ortak aklı ve değeri olarak bilinen bir meydan, AKP tarafından rant uğruna işgal edilmiş durumda. Bunu kabul edilemez buluyorum ve şiddetle reddediyorum. Meselenin yalnız Taksim ile bağlantılı bir mesele olmadığını da algılamak gerekiyor. Kentsel dönüşüm adıyla benim adına güleşim dediğim politikanın bütün parçalarını burada görebilirsiniz. Burası yalnız İstanbul’un değil bu ülkenin de kalbi durumundadır ve insanlığın ortak aklı ve belleğidir. Saldırı da bu ortak akla ve belleğe yapılmış bir saldırıdır. Dolayısıyla 17 milyonluk kentte 200 kişinin bu ortak belleğe yapılan saldırıya karşı çıkmasıda manidar.
Emek.org.tr
