Bu güzel martı, her gün denizin ortasında kayanın üstünde bekliyor. Ne beklediğini bilmiyoruz. Herkesin kendine göre bir fikri var. Bana Samuel Beckett’ın “Godot’yu Beklerken”oyununu hatırlattı. Wladimir’in Godot’yu sabırla ve tutkuyla bekleyişini…
Bu martı da günün belli saatinde gelip hiç istifini bozmadan bekliyor.
Bekledikleri şeyi hissediyoruz. Ama hiç bir zaman cisimleşmiyor. Wladimir oyunun bir yerinde “Yarın her şey daha iyi olacak. Godot’nun yarın mutlaka geleceğini söyledi.” Ne kadar tanıdık bildik bekleyişler. Samuel Beckett, kendisine Godot adının anlamı sorulduğunda içtenlikle: “hiçbir şey bilmiyorum. Eğer bilseydim bunu söylerdim” demiştir. (SERREAU, Geneviève, 196 “Histoire du nouveau théâtre.” Paris: Gallimard.) Belki herkesin beklediği Godot’u vardır.
Aynı bekleme durumu ama farklı bekleyişler…
Bizim martı yarın da kayalıkta bekliyor olacak.
Ya siz neyi bekliyorsunuz? Sizin Godot’unuz kim? Ya da ne? Neye benziyor?
Bu arada bugün “Güle Güle Godot” oyununu yazan Ferhan Şensoy vefat etti. Saygıyla ve sevgiyle kendisini uğurluyoruz.
Not:- Martının beklediği yer Ayvacık sahili.
31.08.2021 / Aylin Çevik
IG: aylincevik05