Kanalizasyon temizlettirilen taşeron sağlık işçisi yaşamını yitirdi

İşçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına uygun çalışma yapılmadı. Sağlık işçisine kanalizasyon temizletildi, mikrop kapan işçi hayatından oldu. Taşeron şirketinde sağlık personeli olarak çalışan Zafer Açıkgözoğlu, mikrop kapması sonucunda yakalandığı hastalık ve organ yetmezliği sonucu yaşamını kaybetti. İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi taşeron sağlık işçisi Zafer Açıkgözoğlu’nu kaybettik. Taşeron İşçileri Dayanışma Derneği ve hastane işçileri, […]

İşçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına uygun çalışma yapılmadı. Sağlık işçisine kanalizasyon temizletildi, mikrop kapan işçi hayatından oldu.

Taşeron şirketinde sağlık personeli olarak çalışan Zafer Açıkgözoğlu, mikrop kapması sonucunda yakalandığı hastalık ve organ yetmezliği sonucu yaşamını kaybetti.

İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi taşeron sağlık işçisi Zafer Açıkgözoğlu’nu kaybettik. Taşeron İşçileri Dayanışma Derneği ve hastane işçileri, Salı günü saat 12.30 da mono blok önünde basın açıklaması düzenleyecek.

Zafer Açıkgözoğlu ölüme nasıl gitti?

İstanbul -Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde geçen yıl, aşırı yağan yağmur sonucu kanalizasyon sistemi tıkanmış ve laboratuarları su basmıştı. İtfaiye yardımıyla rogar kapağı açılarak kanalizasyon taşmasının temizlenmesi gerekirken, bu riskli iş ehli olmayan sağlık işçilerine yaptırılmıştı.

İş sağlığı ve iş güvenliği konusunda kurallı çalışmaya uyulmadığı için bu ölüm yaşandı. İşçiyi zorla ve kuralsız çalıştırdığı için taşeron şirket ve hastane başhekimliği bundan sorumludur. Konuyla ilgili yargılama ise bir sonuca ulaşmamıştır. Sendikalar, emek örgütleri ve siyasi partiler, bu konuda etkisiz ve zayıf kalmaya devam ediyor.

Zafer Açıkgözoğlu’nun başından geçenleri anımsatalım.

Çalışırken kanalizasyondaki suların içinde kalan sağlık işçisi daha sonra hastalandı. İlk tedavilerinin sonrasında, rahatsızlıkları artan Açıkgözoğlu, bilinç kaybı ve karaciğer yetmezliği tanısı ile tekrar tedavi görmeye başladı. Karaciğer nakli de yapılan işçi 6 ay sonra organ uyumsuzluğu ve organ yetmezliği nedeniyle yaşamını yitirdi.

Zafer Açıkgözoğlu, ölmeden kısa süre önce Aljazeera Türk ile yaptığı röportajda yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:

“Geçen sene 14 Haziran gecesi yoğun bakım servisinin camlarını silerken, alt katları temizlemek için beni çağırdılar. Yağış nedeniyle kanalizasyon taşınca, laboratuvarı su basmış… Önce odaya girdim, çek baslarla suları çektik. Amirim, lağımın içine girip, kanalı açmamı istedi. Ben de girip, tıkalı kapağı kaldırmaya çalıştım. Bir anda fışkıran basınçlı suyla yere yuvarlandım. Bütün lağım pisliği üzerimden geçti. Bir iki gün sonra o gece kanalizasyonda çalışan kim varsa hastalanmaya başladı. İshal, bulantı karın ağrısıyla acil servise başvurduk birkaç kez. İki hafta kadar sonra durumum daha da kötüleşti. Ayaklarımdan gelen bir sızıyla bulantı ve kusma başladı, bilincimi kaybetmişim.

Gözümü açtığımda yoğun bakımdayım. Karaciğer yetmezliği sebebiyle kadavradan karaciğer nakledildi. Ama ameliyattan kısa bir süre sonra vücudum nakledilen karaciğeri reddetti. Karnımda şişkinlik başladı, şekerim fırladı bu yüzden. Şimdi ikinci nakli bekliyorum. İnşallah bu kez iyi olacak. Bu hastalık sebebiyle çok kilo kaybettim, 43 kiloyum şimdi. 28 yaşındayım, daha önce hiç hastalanmadım bile!

Yoğun bakıma alındığım gece doktor, kardeşime hastalığımın kanalizasyondan kaptığım bir mikroptan kaynaklandığını söylemiş. Yapılan tahlillere göre Hepatit A üzerine bir de kanalizasyondan kapmış olabileceğim mikrop nedeniyle hastalandığımı söylüyor doktorlar. İşe başladığım günlerde tıbbi atıkları taşırken, elime iğne batmıştı, biraz kanadı. Hepatit A mikrobu da oradan bulaşabilirmiş.

Ama kanıtlamak mümkün değil, hiç önemsememiştim ki! Gelen uzmanlar, çalışmaya başlarken eğitim alıp almadığımı sordu, almadık! Bu olaydan sonra hastane personeline eğitim vermeye başladılar.

Hastalığım o lağımdan bulaştı, bunu ben biliyorum. Ama şimdi tek isteğim iyileşmek. İkinci nakil başarılı geçsin, başka bir şey istemiyorum. Yaşarsam, malulen emekli olacakmışım. Şimdi bunları düşünemiyorum bile, sonum ne olacak, yaşayacak mıyım bilmiyorum ki! Taşeron İşçileri Çalışma ve Dayanışma Derneği vasıtasıyla yürütülen dava süreci devam ediyor, hastane yetkilileri bizden daha yüksekler, daha üstünler; belki onlar kazanırlar. Ne karar çıkarsa saygı duyacağız, elden ne gelir ki!” (Röportaj TAŞİŞDER sitesinden den alınmıştır)

Emek.org.tr

İlgini çekebilecek diğer içerikler