İstanbul Üniversitesi hastanelerinde taşeron şirketler ve taşeron işçi çalıştırma hukuksuzluğu devam ettiriliyor.
İstanbul Üniversitesi tıp fakültelerinde taşeron işçilerin kadroya geçirilmemesi konusunda üniversite rektörlüğünün önemli bir rolü olduğu açıklandı.
Taşeron işçileri yıllardır taşeron cehenneminden kurtulmanın mücadelesini veriyor. Özellikle İstanbul, Çapa, Cerrahpaşa, Haseki Kardiyoloji hastanesi gibi eğitim ve araştırma hastanelerinde taşeron şirketler cirit atıyor.
Hasta bakıcılık, Temizlik işleri, eczaneler, bilgi-işlem,ameliyathane güvenlik, vb bölümlerde çalıştırılan işçiler birçok haktan yoksun olarak açlık sınırındaki asgari ücretlerle çalıştırılıyor. İşçilerin ücretlerinde keyfi kesintilerle geçinmelerine yeni zorluklar ekleniyor.
Taşeron şirketlerin varlığına ise hastanelerin bağlı bulunduğu rektörlük ve dekanlıklar izin veriyor.
Taşeron işçiler, örgütlenerek birçok hakları için mücadele veriyor. Özellikle hastanelerin kadrosu olarak sayılmak, haklarının ve çalışma koşullarının buna göre düzenlenmesini temel talep olarak ileri sürüyorlar.
İşçilerin taşeron şirketinin değil de rektörlüğün asıl kadro işçileri olduğuna yönelik yargıdan bu yönde kararlar da çıkmış durumdadır. Ayrıca SGK birimlerinden ve iş müfettişliği birimlerinden bu doğrultuda incelemeler ve kararlar çıkmış.
Ancak Rektörlük, bu kurumların inceleme sonuçlarını ve kararlarını görmezden gelmeye inatla devam ediyor.
Dolayısıyla taşeron işçilerin yargıya, çalışma bakanlığı müfettişlerine ve SGK kurumuna güvenleri kalmamış durumda. Sonuçta bu kurumların kararları etkisizdir, hükümsüzdür ve yok sayılmaktadır.
Taşeron İşçileri Derneği yöneticilerinin elindeki bir belge, üniversite yönetiminin tutumunu açıklıyor.
Belgeye göre; SGK kurumu taşeron işçilerini üniversite kadrosuna alıyor ve durumu rektörlüğe bildiriyor. Rektörlük normalde bu işlemi onaylaması, taşeron şirketin işine son vermesi ve işçileri de kadrolu işçi göstererek; çalışma koşullarını ve haklar buna göre düzenlemesi gerekiyor.
Ancak sorun tam da burada düğümleniyor. Rektörlük bu konuda adım atmıyor. Dolayısıyla yargı kararı, iş müfettişleri raporları, SGK karar ve uygulamaya geçmiş işlemler; rektörlüğün bilinçli engellemesiyle dondurulmuş durumdadır.
Belge ektedir.
Şimdi bu hastanelerdeki taşeron işçileri, ücretlerde haksız kesintilere son verilmesi taleplerini yineleyerek beş gündür direnişte bulunuyorlar.
Asgari ücretle, yani açlık sınırındaki ücretlerle çalıştırılan işçiler artık bu dayatmayı reddediyor .
Taşeron sistemine son verilmesi ve kadroya geçilerek insanca geçinecek ücretler haklar ve çalışma koşulları sağlanması ana talep olarak işçilerin gündemindedir.
Rektörlük ve dekanlıklar sessizliklerini koruyor ve işçilerle görüşmüyorlar.
1 Mayıs öngünlerinde, taşeron işçi direnişi diğer sınıf kardeşlerinden dayanışma ve destek bekliyor. Bu destek her geçen gün artarak devam ediyor. 15.04.2014
Emek.org.tr