Bolu’da saldırı ve gözaltılar protesto edildi

Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde ülkücü faşistlerin yurtsever, devrimci demokrat öğrencilere yönelik linç girişimi ve saldırıları basın açıklamasıyla protesto edildi. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde 9 Ekim’de ülkücü gruplar, polis ve özel güvenlik elamanları gözetiminde yurtsever, devrimci demokrat öğrencilere karşı linç girişiminde bulunmuş ve 6 Kürt öğrenciyi yaralamıştı. Polisler, saldırıyı gerçekleştiren ülkücü gruplara müdahalede bulunmazken, 15 […]

Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde ülkücü faşistlerin yurtsever, devrimci demokrat öğrencilere yönelik linç girişimi ve saldırıları basın açıklamasıyla protesto edildi.

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde 9 Ekim’de ülkücü gruplar, polis ve özel güvenlik elamanları gözetiminde yurtsever, devrimci demokrat öğrencilere karşı linç girişiminde bulunmuş ve 6 Kürt öğrenciyi yaralamıştı. Polisler, saldırıyı gerçekleştiren ülkücü gruplara müdahalede bulunmazken, 15 yurtsever öğrenciyi gözaltına almıştı. Gözaltına alınanlar bugün serbest bırakılırken, yurtsever öğrenciler, organize bir şekilde devam eden saldırıları bugün yaptıkları bir basın açıklamasıyla kınadı.

Öğrenciler basın açıklamasını yapan Doğan Diri, şunları kaydetti: “KYK Abant Yurdu’nda kalan arkadaşlarımıza 50 kişilik bir ülkücü grup bıçak ve sopalarla saldırdı. Saldırıdan sonra saldırganlara yönelik bir işlem yapılmazken, saldırıya maruz kalan arkadaşlarımız gece boyunca gözaltında tutulmuştur. Saldırıdan sonra bizler yurdun önüne arkadaşlarımızı görmek için gittiğimizde, bize ‘sizi arkadaşlarınızla görüştüreceğim’ diyen TEM Şube Müdürü İbrahim Aydın, 15 kişiden oluşan bizleri iki sokak ötede bekleyen 150 kişilik silahlı ve palalı faşist saldırganların içine atmıştır. Bizler canlarımızı zor kurtarırken yaklaşık bir saat boyunca boş arazide polisi beklerken polis hiçbir müdahalede bulunmamış, bizi yem olarak faşistlerin önüne atmıştır.”

Can güvenlikleri konusunda endişe duyduklarını ifade eden Diri, “Polis ve rektörlük el ele verip bizleri faşistlerin önüne yem olarak sunmakta ve ana akım medya kuruluşlarına baskı uygulayarak sesimizi kamuoyuna duyurmamızı engellemektedir. Eğer ki arkadaşlarımızın başına olumsuz bir şey gelirse veya 1998’deki gibi Kenan Mak yoldaşımızı katlettikleri şekilde bir durum yaşanırsa, bundan birinci dereceden sorumlu olan AİBÜ Rektörlüğü ve Bolu Emniyeti’dir. Ve herkes bunu iyi bilsin, her kim ki sabrımızı ve gücümüzü sınamaya kalkarsa bunun karşılığını misliyle ödeyecektir. Bizler yurtseverler, Kürtler, devrimciler, sosyalistler olarak hiçbir faşizan baskıya boyun eğmedik ve eğmeyeceğiz” dedi.

 

İlgini çekebilecek diğer içerikler