Güney Afrika’daki bir maden ocağında aşanan yangında yaşam odaları sayesinde hiçbir can kaybının olmadı

Dünyanın en derin ve tehlikeli maden ocaklarının bulunduğu Güney Afrika’da dün Johannesburg kentine 1 saat uzaklıktaki Carletonville kasabasında bulunan Kusasalethu madeninde yaşanan yangın, can kaybı olmadan atlatıldı. Güney Afrika’nın en büyük maden şirketlerinden Harmoni Gold firmasına ait olan madende çalışan 486 işçinin tümü sağ kurtulurken, yaşam odalarıyla ilgili tartışmalar da bir kez daha gündeme geldi. […]

Dünyanın en derin ve tehlikeli maden ocaklarının bulunduğu Güney Afrika’da dün Johannesburg kentine 1 saat uzaklıktaki Carletonville kasabasında bulunan Kusasalethu madeninde yaşanan yangın, can kaybı olmadan atlatıldı. Güney Afrika’nın en büyük maden şirketlerinden Harmoni Gold firmasına ait olan madende çalışan 486 işçinin tümü sağ kurtulurken, yaşam odalarıyla ilgili tartışmalar da bir kez daha gündeme geldi.

Yerin 2 bin 300 metre derinliğinde çıkan yangına havalandırma sisteminde yapılan bakım çalışmalarının yol açtığı belirtiliyor. Yangından sonra on sekiz işçiden haber alınamamış, daha sonra yapılan arama kurtarma çalışmalarıyla onlara da ulaşılmıştı. Bu arada şirket yetkilileri madende 128 yaşam odası olduğunu, bu odalar sayesinde işçilerin temiz hava, su ve telefon kullanmaları sayesinde hayatta kaldıklarını açıkladı.

Dünyanın 12. madeni olarak bilinen Harmoni Gold’un Doornkop madeninde geçtiğimiz yıl bir yangın yaşanmış ve dokuz işçi yaşamını yitirmişti.

Bu yangının ölümsüz sonuçlanması, madenlerde yaşam odalarının önemini bir kez daha ortaya koydu. Soma Katliamından sonra yeniden gündemleşen yaşam odaları, toplumsal tepkileri sönümlendirmek için hazırlanan iş güvenliği tasarısına da konulmuş, fakat bu yasalaşmamıştı. Dünyanın pekçok ülkesinde olması yasal zorunluluklara bağlanan yaşam odaları, Türkiye’de zorunlu değil. ILO sözleşmesinin her madende yaşam odalarının olmasını zorunlu hale getiren maddesiyse geçtiğimiz aylarda (Soma ve Ermenek katliamlarından sonra!) nihayet imzalanmıştı.

Soma Katliamı sonrasında maliyeti 250 bin dolar olan bu odalar neden yok sorusuna patronlar, hem yasal olarak zorunlu olmadıkları hem de olsalar da işe yaramayacakları yönünde yanıtlar vermişlerdi. Dünyanın en tehlikeli ocaklarından birinde hem de yerin binlerce metre derinliğinde yaşanan yangında bu odaların varlığı sayesinde hiçbir can kaybının olmaması “olsa da etkisi olmaz” diyenlerin gözü dönmüş kar hırsıyla konuştuklarını bir kez daha ortaya koydu.

Kaynak: guvenlicalisma.org

İlgini çekebilecek diğer içerikler