28 NİSAN – Dünya İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma/Yas Günü
Hayatımızı kazanırken, kaybetmek istemiyoruz!
İŞÇİ SAĞLIĞI İŞÇİ GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİNDE TASARRUF EDİLEMEZ
Çalışma yaşamında sonuçları itibariyle insan ve toplum bilincinde travmalara neden olan çok önemli bir olgu vardır. “İş kazaları – İş cinayetleri” gibi bir kavramla da boyutu ifade edilmek istenen, psikolojik ve fiziki açılardan gördüğümüz zarar ve kayıpların bütünüdür.
Tamamen çalışma koşullarındaki ‘iş güvenliği’ durumlarına ve çalışanların dikkat, bilinç vb. iş koşullarına yönelik duyarlılıklarını da kapsayan bu alan hep gündemimizdedir. Nasıl olmasın ki; sürekli biçimde iş kazaları, yaralanmalar, ölümler, önlemler, suçlular vb. konuları sürekli yaşamımızda değil midir?
Bu durum önlemler ve duyarlılıklarla, olası en aza indirilebilir kapsamdadır.
Elbette tüm yönleriyle tartışılmalı ve sürekli biçimde duyarlı olunması gereken konudur. Olası kayıpların önüne geçmek için dolaylı ve dolaysız gerekli tüm önlemler çok yönlü alınmalıdır. Bu konuda işçi ve emekçilere, sendikalara, kamuoyuna her anlamda sorumluluk düşmektedir. Biz biliyoruz ki her önlem genelde sermaye sınıfı için bir gereksiz maliyet anlamına gelen bu önlem ve uygulamaların özellikle takipçisi olmalıyız.
Öncelikle anlaşılması gereken konu şudur. Çalışma koşullarının işçi sağlığı ve iş güvenliğine uygun düzenlenmesi ve gereken önlemlerin (ergonomik eğitimden fiili önlemlerin alınmasına kadar tüm önlemlerin) alınması, birinci dereceden ve hayati anlamdadır. Özellikle bu amaçla verilen mücadele çok önemlidir. Özellikle sendikaların, işçilerin bu anlamda üzerlerine önemli sorumluluk ve görevler düşmektedir.
Örneğin yaygınlaştırılmak istenen taşeron çalışma sisteminde ölümlü ve yaralanmalı iş kazaları ya da meslek hastalıkları sıklıkla yaşanmaktadır. Burada farklı bir özen gösterilerek bilinç ve mücadelemizi geliştirmekten başka çare yoktur.
Bağlı olarak örneğin, iş kazaları ve iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin / hayatta kalanların / yakınlarının, yaşadıklarının ve mücadelelerinin gündemde tutulması önemlidir.
Sürekli duyarlılık… Konunun sürekli peşinde olunması ve dolayısıyla mümkün en sağlıklı ve güvenli ortamlarda çalışma ve yaşama amacına da hizmet edecektir.
Bu konuda emekçiler, sendikalar, emek örgütleri, hükümetler, işverenler, hukuki ve yasal zeminler vb. tümü de bu konuyla yakından ilişkilidir. Bu ilişkilenme derecesi de, her özne birey ve kurumun veya olgunun, özgül durumundan kaynaklı olarak farklı farklıdır.
Vurgulamamız gereken bir konu şudur. Elbette İşçi sağlığı ve iş güvenliği mücadelesinin önemli bir ayağını iş kazaları sonucu ölen, yaralanan işçi/aileler oluşturmaktadır. Çünkü bizler bireysel veya kurumsal olarak; ne kadar iş cinayetlerini protesto etsek ve önlenmesi için raporlar hazırlasak da hayatını kaybedenlerin yakınları bu acıyı ömür boyu hissetmekteler. Bu anlamda iş kazalarında ölen veya yararlananların aileleri daha bir yoğunluk içerisinde olayı yaşamaktadır.iş kazaları sonucu ölen, yaralanan işçi/ailelerine karşı, ayrı bir sorumluluk ve duyarlılık içinde olmamız gerekmektedir.
İş kazaları sonucu ölen veya yaralanan işçi ve aileler Türkiye’de yeni bir olgu sayılabilir. Tabi ki iş kazaları, iş cinayetleri olay ve olgular bütünü, çok daha öncelerden beri yaşanmakta. İnsanlar ve kurumlar tepkilerini ve taleplerini ortaya koymaktaydılar. Ancak bu tepki ve duyarlılıkla beraber bir mücadele ve talepler öne sürme bütünselliği anlamında, yeni bir olgudur diyebiliriz.
Türkiye’de ilk kez 28 Nisan 2012 tarihinde, Petrol –İş sendikası Genel Merkezinde yapılan etkinlikle toplumsal gündemimize fiilen alınmış oldu. Kazalarda ve iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin yakınlarının katıldığı etkinlikte değişik kurumlar yer aldı. Sendikalar, dernekler, emek dostu kuruluşlar, Devrimci ve Sosyalist basın kuruluşları, yazarlar vb. etkinliğe katılmıştır. Birçok yönü ile konu sorgulanmış, tartışılmış, talepler belirlenmiştir.
Dünya’da 28 Nisan yas gününe ilişkin birçok veri bulunmaktadır. 25 yıldan fazla süredir etkinlikler yapılmaktadır.
Emek.org.tr, bu kapsamda tüm emek örgütlerinin ve iş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin yakınlarının verdiği mücadele ve etkinliklere destek verecektir.
Güvenli iş, ayrıcalık değil haktır!