Bakanlık, “Esnek Model”i besleyen yeni taşeron sistemi peşinde.
Bakanlığın yeni teklifiyle asıl amacının, yasal değişikliklerle sermayeyi ve asıl işverenleri yükümlülüklerinden kurtarma peşinde olduğu bildiriliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı taşeron sistemiyle ilgili Üçlü Danışma Kuruluna verdiği tasarı tepkilere neden oldu.
İş yasası 2. Maddesinde kısıtlı tutulan taşeron işvereni sınırları genişletilmek isteniyor. Şimdiye kadar yapılan iki toplantıda da taşeron konusu tartışılmış, işveren kesimi temsilcilerinin olumlu yaklaşmasına rağmen sendikalar tekliflere karşı çıkmıştı. Anımsanırsa önceki toplantılarda, taşeron işçilerine aylık kıdem tazminatı düzeni getirilmek suretiyle aslında bakanlığın ve sermayenin, “kıdem tazminatı fonu” olayına kapı aralamak amacı deşifre edilmişti.
Mevcut yasada alt işveren/taşerona iş verilirken aranan “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme” şartı, yeni hazırlanan bakanlık tasarısıyla kaldırılmak isteniyor. Bu tasarıyla asıl işveren, bütün işlerini alt işverene/taşerona yaptırabilecek. Dolayısıyla büyük ölçekli işler bölünerek daha ucuza ve hızlı biçimde, aynı zamanda da sendikal sorunlardan uzak biçimde üretilmiş olunacak.
Taşeron sisteminde alt işverene yaptırılan işlerde ucuz emek maliyeti, düşük ücretler karşılığında 12-14 saati bulan çalışma süreleri, sosyal haklarda gerilikler, kıdem tazminatına hak kazanamama, işçi sağlığı ve işçi güvenliği konularındaki çözülemeyen sorunlar, işçilerin örgütlenme ve sendikalaşmasının engellenmesi, hatta ücretlerin zamanında ödenememesi gibi birçok olumsuzluk söz konusu olmaktadır.
Ancak yasada asıl işverenin yükümlülükleri devam ettiğinden, hatta sağlık, eğitim, gıda ve enerji sektörlerinde yaşanan sorunlar yargıda görülmüş ve işçiler kazanmıştı. Dolayısıyla taşeron ve asıl işveren sorumlulukları tespit edilmişti.
Bakanlığın yeni yaklaşımda ise, mevcut yasada suç sayılan ve muvazaa denilen danışıklı, anlaşmalı ve bilerek hileli iş anlaşmalarının da önü böylelikle açılmış olacaktır.
İşçilerin yargıda da önleri kapatılarak tam bir kölelik sistemi yaratılmak istenmektedir. “Esnek üretim modeli” bağlantılı olarak gelişen taşeron sistemiyle sosyal haklar, ücretler, çalışma saatleri, sosyal haklar, işçi sağlığı ve iş güvenliği, örgütlenme hakkı gibi temel alanlara esnekleşmeyi yaygınlaştırılarak çalışma yaşamı işveren için tam bir cennet, işçiler açısından da kölelik sistemi anlamına getirilmek istenmektedir. Özellikle bakanlığın yeni yaklaşımında işçilerin iş güvencesi olmadığından çalışma hakkıyla da kolaylıkla oynanabilecek ve işten çıkarma tehdidiyle işçiler sindirilmiş olacaktır.
Aldığımız bilgilere göre, bakanlığın yeni yaklaşımları ve önerileri TİSK ve TOBB gibi işveren örgütleri tarafından destekleniyor. Teklifler DİSK, KESK, Hak-İş konfederasyonları temsilcileri tarafından reddedilmiş, konular bir sonraki toplantıya görüşülmek üzere ertelenmiştir.
Emek.org.tr