İstanbul Topkapı’da bulunan Şişecam’da ‘Fabrikanın Eskişehir’e taşınmasına, işten atılmalara ve mevcut kazanılmış haklarını gasp ettirmemek için’ işçiler yedi gündür fabrika işgalini sürdürüyor. İşine ve ekmeğine sahip çıkmak için önemli bir eylem içerisinde olan Kristal-iş Sendikası üyesi Şişecam işçilerine destek büyüyor. Bir çok sendika, siyasi parti ve derneğin destek verdiği işgale, bugün(04.01.2013) de Hava-İş sendikası üyesi THY işçileri ve üniversite öğrencileri ziyaret gerçekleştirerek, dayanışma mesajı verdi.
İşçiler Fabrika İşgalinde Kararlı
İşçiler, fabrika içerisindeki işyeri makinalarını haklarını alana kadar işverene teslim etmemekte kararlı. Şişecam işvereninin, Eskişehir’de asgari ücretle işçileri çalıştıracağını ve devletin beş yıl boyunca çalışacak işçilerin sigorta primlerini patron adına ödeyeceğini, işverenin düşük vergiler vereceğini ve teşvik yasasından faydalanacağından dolayı fabrikayı Eskişehir’e taşımak istediği alınan bilgiler arasında yer alıyor.
İşçilere Ailelerinden Destek Büyük
Yedi gündür fabrika içerisinde direnen işçilere eşleri ve çocukları da destek veriyor. Hemen hemen her gün fabrikaya gelerek slogan atan aileler ayrıca bir imza kampanyası başlattı. ‘Biz Şişecam fabrikasının görünmeyen emekçileriyiz. Eşlerimiz fabrikada çalışırken biz de evlerimizde vardiyada çalışır gibi çalıştık. Yemeğimizi yaptık, çocuklarımıza baktık, evin temizliğiyle ilgilendik, eşimiz işyerinden yorgun argın geldiğinde evde dinlenmesini sağlamak için evin sorumluluğunu üzerimize aldık. Gece-gündüz bilmedik çalışmaya devam ettik. Bu fabrikada bizim de hakkımız var.’ diyen kadınlar ‘Bizi, çocuklarımızı geleceksizliğe mahkum etmek isteyenleri tanıyoruz ve diyoruz ki; Söz konusu çocuklarımız ise gerisi teferruattır. Çocuklarımız için, eşlerimiz için, kendimiz için anneler olarak hakkımızı istediğimizi ve işimize kavuşuncaya kadar mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz’ diyerek mücadeleye devam edeceklerini belirttiler.
Şişecam İşçisi Yalnız Değildir
221 gündür Atatürk Havalimanı Dış Hatlar önünde işe dönüş mücadelesi veren THY işçileri de Şişecam işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. ‘Yaşasın Sınıf Dayanışması’, ‘Yılgınlık yok, direniş var’ sloganlarıyla fabrikaya yürüyen işçileri, Şişecam işçileri alkışlar ve sloganlarla karşıladı. Ziyaretin, sermayenin işçilere ve kazanılmış haklarına yönelik saldırıların arttığı bugünlerde sınıf dayanışması açısından çok ayrı bir öneme sahip olduğunu kaydeden işçiler, hep birlikte halaylar çekti.
ATİLAY AYÇİN: ‘Şişecam işçisinin direnişinden ders almaya geldik’
Hava-iş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin de Şişecam işçisinin direnişini selamladı ve bir konuşma yaptı. ‘Şişecam işçisinin direnişinden ders almaya geldik’ diyen Ayçin şunları söyledi: ‘Şişecam işçisi sabırlıdır, iyi niyetlidir ve hoş görülüdür. Bedeller ödeyerek kazandığı haklarına eğer birileri el uzatırsa hiç düşünmeden o uzanan elleri kırmasını bilen en tecrübeli işçilerden biridir. Onun içindir ki biz buraya Şişecam işçisine ne yapması gerektiğini anlatmaya değil, direnişinden ders almaya geldik.’
Ayçin, Şişecam işverenine seslenerek, işçinin öfkesinden Eskişehir’e de gitseler kaçamayacaklarını söyledi. Sermaye- AKP işbirliğine dikkat çeken Ayçin, özelleştirmelere tepki gösterdi ve işçilerin tüm bu politikalara karşı birleşmek zorunda olduğunu ifade etti.
Hava-iş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin’in, Şişecam direnişinde yaptığı konuşmanın tamamı:
‘Buradan Şişecam işverenine diyorum ki gökdelenleri bir bir çoğaltmaya başladınız. Eğer orada rahat oturmak istiyorsanız, Şişecam işçisinin haykırışına kulak verin. O bankaları dünyanın sayılı bankaları haline getiremezseniz. Eğer kapatarak, atarak, iterek, haksızlık yaparak Eskişehir’de rahat edeceğinizi düşünüyorsanız, o Eskişehir’i başınıza yakar bu işçi.
Bütün bu saldırıları sadece bir İş Bankası veya Paşabahçe işvereni ile düşünmemek gerekiyor. Sizde kapatıyor, bizde kapatıyor, başka sektörde satıyor. Türkiye’de kamu adına hiçbir kuruluş bırakmadılar. Bu iktidar yaptı, bundan öncekiler yaptı ve devam edecekler. Üç gün önceki bir gazetede maliyeden sorumlu devlet bakanı diyor ki ‘özelleştirmeyi en hızlı yapan AKP iktidarıdır.’ Doğrudur özelleştirmeyi en hızlı yapan parti olarak tarihe geçtiniz. Pekala yüzbinlerce işçinin ahını alan parti olarak da tarihe geçtiğinizi biliyor musunuz? Çoluğuyla çocuğuyla sokağa dökülen işçilerin beddualarından kurtulacağınızı düşünüyor musunuz?
Biz çalıştığımız işyerlerinin büyümesine karşı değiliz. Ama biz insan olduğumuzun unutulmasını istemiyoruz. Bizim de anamız, babamız ve evlatlarımız var. Bunun unutulmasını istemiyoruz.
Biz her şeyden önce işçiyiz. Eğer sorunlara çözüm getireceksek işçilik kimliğimizi ön plana çıkarmak zorundayız. Eğer ‘benim partim iktidardadır’ diyerek sessiz kalarak, ‘benim hemşerilerim siyaset yapıyor’ deyip sessiz kalıyorsak, ‘doğuludur’ deyip, ‘biri güneylidir’ deyip, ‘bizden olmayanlar beni ilgilendirmiyor’ dersek; mezhepsel, dinsel, milliyetçi temelde yaklaşırsak, birimizi Kütahya’ya birimizi Eskişehir’e atarlar. Ama biz doğusuyla batısıyla, siyah tenlisiyle, inananıyla inanmayanıyla işçi kimliğiyle ona yapılan yarın bana yapılır diyerek tek bir noktaya vurursak, hiç birimizi yıkamaz, hiç birimizi dağıtamazlar.’
Emek.org.tr