2 Temmuz Sivas Katliamı ve Zaman Aşımı Kararı Hakkında Sendikalar Ne Dedi?

2 Temmuz 1993 yılında gerici-faşistlerce Sivas Madımak otelinde katledilen 35 aydın için Madımak Oteli önüne yürünecek. Hem Sivasta katledilen aydınları anmak hemde mahkeme tarafından verilen insanlık suçunda zaman aşımı kararına karşı Sivasta buluşulacak. Sendikaların 2 Temmuz Sivas Katliamı ve zaman aşımı hakkında açıklamaları.

2 Temmuz 1993 yılında gerici-faşistlerce Sivas Madımak otelinde katledilen 35 aydın için Madımak Oteli önüne yürünecek. Hem Sivasta katledilen aydınları anmak hemde mahkeme tarafından verilen insanlık suçunda zaman aşımı kararına karşı Sivasta buluşulacak. Sendikaların 2 Temmuz Sivas Katliamı ve zaman aşımı hakkında açıklamaları.

KESK: SİVAS KATLİAMINI UNUTMADIK! UNUTMAYACAK
UNUTTURMAYACAĞIZ!

   Bundan 19 yıl önce, 2 Temmuz 1993’te, Sivas’ta, aydın ve sanatçıların kalmakta olduğu Madımak Oteli’nin kuşatılarak ateşe verilmesi sonucu yaşanan katliamın üzerinden 19 yıl geçti.
   Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok, Hasret Gültekin, Asaf Koçak, Dr. Behçet Aysan’ın da aralarında bulunduğu 35 kişi, güvenlik güçlerinin gözleri önünde katledildi. 
   Sivas katliamı, “tek dil, tek din, tek millet” diyen, farklı dillere, inançlara ve farklı kültürlere tahammül göstermeyen, ırkçılık ve gericilikten beslenen sistemin, gerici güçleri kışkırtarak yarattığı bir “insanlık suçu” olarak tarihteki yerini almıştır. Anadolu’nun halklar ve kültürler mozaiği olduğunu kabul etmeyen ırkçı, şoven ve faşist güçlerin gerçekleştirdiği katliamın gerçek sorumluları hala açığa çıkarılmamış, bu yöndeki talepler, bizzat iktidar partisi tarafından engellenerek, katliama adeta sahip çıkılmıştır. 
   Bu ülkede ellerinde bırakın silahı, ancak kalem ve kitapları olan yüzlerce öğrenci, gazeteci uzun tutukluluk süreleri ile cezalandırılırken Sivas’ta 35 canı diri diri yakanlar, verilen “zamanaşımı” kararıyla adeta ödüllendirilmiş, yeni katliamlar tertiplemeleri için resmen teşvik edilmişlerdir.
   Nefret ve insanlık suçlarını özendirici nitelikteki zamanaşımı kararı, bugün sistemin reddettiği bütün kimlik, inanç grupları ve mezhepleri yeni katliamların hedefi haline getirmişken, Başbakan’ın ”Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun” sözleri hafızlardaki tazeliğini korumaktadır. 
Yazının Devamı: http://www.kesk.org.tr/content/sivas-katliam%C4%B1n%C4%B1-unutmad%C4%B1k-unutmayacak-unutturmayaca%C4%9F%C4%B1z

DİSK:İNSANLIK SUÇLARINDA ZAMANAŞIMI OLMAZ!
MADIMAK YANGINI UNUTULMAYACAK!
DİSK Genel Başkanı Erol Ekici’nin, Sivas Katliamı’nın 19. yıldönümü vesilesiyle yayınladığı mesaj:

   2 Temmuz 1993’de gerici, faşist güçlerin planlı bir organizasyonuyla Sivas’ta “Pir Sultan Kültür Etkinlikleri”ne katılanlardan 35 aydın, sanatçı, yazar, kadın, genç, her şeyden önce insan, Madımak Oteli’nde yakılarak katledildiler.
   Diğer politik katliamlarda olduğu gibi Sivas’ta da bütün deliller yok edilmiş, olayın gerçek yönlendiricileri yargı karşısına çıkarılmadığı gibi, yıllarca elini kollunu sallayarak Sivas’ta gezmelerine izin verilmiştir. Bir şekilde tutulup yargılananlar ise kollanmış, hafif cezalarla göstermelik kararlar verilmiş ve en önemlisi de, hem dönemin Adalet Bakanlığını yapan şahıs tarafından ve hem de bugünkü AKP hükümetinin milletvekilleri tarafından savunulmuşlardır.
   Toplumsal duyarlılığın olduğu kimi davalarda olduğu gibi, uzadıkça uzatılan göstermelik yargılamaların sonucunda Sivas Katliamı Davası da “zamanaşımı”yla sonuçlandırılmıştır.
    Oysa Sivas Katliamı’nda asıl suç, insanların düşünce ve kimliklerinin yok edilmesi maksadıyla katledilmesi ve dolayısıyla insanlığın katlidir. Bu katliam Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesince düzenlenen “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” başlığı altında değerlendirilmelidir. Aynı kanun bu suçlarda zamanaşımı olamayacağını da hüküm altına almaktadır.
    Sivas Katliamı bugün hâlâ toplumun vicdanında kanayan bir yara olarak duruyor!
Yazının Devamı: http://www.disk.org.tr/default.asp?Page=Content&;ContentId=1368

EĞİTİM-SEN: 19 YILDIR YÜREKLERİMİZ KANIYOR,
SİVAS KATLİAMINI UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ!

   Bugün, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yaşanan ve “insanlık suçu” olarak tarihe geçen devlet destekli katliamın 19. yılı. 19 yıldır yüreğimizi kanatan, her yıl giderek artan kitlesel gösterilerle lanetlenen, Sivas katliamını yapanları, onları kışkırtanları ve hükümetiyle, yargısıyla 19 yıldır koruyup kollayanları büyük bir öfkeyle lanetliyoruz. 
   Sivas katliamı, Türkiye’de yaşayan çeşitli inanç ve mezheplerden halklarımızın umudu ve aydınlık geleceği olan aydın, yazar ve sanatçıların da içinde olduğu 35 insanın ırkçı-gerici güçler tarafından katledilmesiyle tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Sivas katliamı, tıpkı 1 Mayıs 77, Malatya, Maraş, Çorum, Gazi Mahallesi katliamları gibi bilinçli bir şekilde karanlıkta bırakılmak, unutturulmak istenmiş; bu önceki katliamlar gibi, arkasındaki karanlık güçler bilinçli olarak açığa çıkarılmamıştır.  
   19 yıldır dillendirilen katliamın asli faillerinin ve arkasındaki güçlerin açığa çıkarılması ve cezalandırılması talebi, bütün engelleme girişimlerine rağmen bugün de sürmektedir. Geçmişte Maraş’ta, Çorum’da ve ülkenin çeşitli yerlerinde yaşanan katliamları tertip eden ve faillerini koruyan zihniyet, benzer bir tutumu aradan 19 yıl geçmiş olmasına rağmen Sivas katliamı sonrasında da sürdürmektedir. 
   Geçtiğimiz yıl Mart ayında Sivas katliamı ile ilgili olarak mahkemenin vermiş olduğu “zamanaşımı” kararı sonrasında Başbakan’ın “Karar, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olsun” ifadesi, AKP iktidarının katliamı sahiplendiğini ve katillerin zamanaşımı ile cezasız kalmasından büyük memnuniyet duyduklarını göstermektedir. Sivas katliamı sanıklarının avukatlığını yaparak, katliamı sahiplenenlerden bazılarının bugün iktidar partisi saflarında milletvekili, hatta bakan olarak görev alıyor olması, bu konuda başka söze gerek bırakmamaktadır. 
Yazının Devamı: http://www.egitimsen.org.tr/icerik.php?yazi_id=4284

 

İlgini çekebilecek diğer içerikler