John Fowles’un Koleksiyoncu romanında saplantı, arzunun kendisini dönüştürerek nesneleşme sürecini çok açık biçimde ortaya koyar. Romanın merkezinde yer alan Frederick, Miranda’ya duyduğu ilgiyi normal bir insani yakınlık veya sevgi olarak yaşayamaz. Onu tanımaya, anlamaya ya da onunla eşit bir ilişki ...
Yerelden Evrensele Faşizmin Analizi Gizli Emir, ismi belirsiz bir şehirde ve zaman diliminde uygulanan “sıkıyönetim” politikalarını eleştiren bir olağanüstü hal veya bir distopya romanı. İçinde barındırdığı akıl dışı bürokrasinin niteliğini anlamak için Kafka’nın Şato ve Dava romanlarıyla da benzerliklerini kavramak ...
Dostoyevski, öldürülen oğlu Pavel’in günlüğüne ulaşmak istiyor, çünkü biliyor ki babalar ve çocukları arasındaki ilişki (hele bu baba Dostoyevski ise) her zaman iktidar savaşı halini almıştır. Pavel’in günlüğünde kendi yerini görmeyi istiyor.
İspanya iç savaşı ve Uluslararası tugaylardaki militanların gönderdikleri mektuplarda "çikolata" istemesi üzerine iki kardeşin küçük çaplı hırsızlık yapıp, talepleri karşılamaları çok incelikli ve güçlü anlatılmıştı. Dayanışma ilkesi ve kültürü...
Bazı yazarlar, yazdıkları dilin dünyasındaki zengin imgeler ve kullandıkları üsluplarıyla okuyucuyu kendine hayran bırakırken, bazılarıysa dile ve üsluba pek önem vermeden, yazdıkları metnin salt düşünsel tarafı ile ilgilenirler.
Olcay Karay’ın roman değerlendirmesi… Asalak yaşayan Osmanlı paşası ve ailesinin hikayesi… Paşa konağının daimi aylağı genç Şükrü diyor ki: “Bu toplum beni yaşatmak, yedirmek, içirmek zorundadır. Çünkü, ben ona küfrediyorum, onu sarsıyorum, onu dövüyorum. (…) Uzağa gitmeyelim, bu ev neyle ...





