KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen üyesi İzmir Büyükşehir Belediyesi emekçileri, üç yıldır herhangi bir iyileştirme alamadıkları için bugün yarım gün iş bıraktı. Belediye,emekçilerinin uyarı eylemleri başta olmak üzere tüm taleplerine kulaklarını tıkayarak görmezden geliyordu.
KESK’e bağlı Tüm Bel Sen üyesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan tüm görüşmelerde, emekçilerin üç yıldır ücretler ve sosyal haklarında bir iyileştirme yapılmaması nedeniyle başta ulaşım ve yemek imkanları olmak üzere, ücret ve diğer sosyal haklarda iyileştirmeye gidilmesi; kreş, emzirme odası gibi en temel hakları talep edilmiş, Belediye yönetimi ise bu talepleri karşılamak bir yana farklı kadrolarda çalışan emekçilerden kesinti yapılarak diğer çalışanlara “yok hükmünde” göstermelik bir iyileştirme yapılması üzerine kurulu bir teklif sunmuştu. Sendika üyeleri ise bunun ardından forum düzenlemiş ve ilk eylemlerini başlatmıştı.
Tüm Bel-Sen ile Büyükşehir Belediyesi arasında 25 Haziran tarihinde yapılan görüşmede belediyenin aynı tutumu sergilemesi üzerine emekçiler yarım gün iş bırakma kararı alarak bugün uyguladılar.
İş bırakma eylemi öncesinde, işveren ve amir baskısı nedeniyle ofislerinden çıkmarak iş bırakma eylemine katılmayan emekçilere yönelik son bir konuşma yapmak için içeriye girmek isteyen sendika üyeleri ve yöneticileri İzmir Büyükşehir Belediyesi güvenlikleri tarafından engellenmek istendi. Greve çıkan emekçilerin kendi çalıştıkları işyerine sokmak istemeyen güvenlik görevlilerinin kapı girişinde barikat oluşturması üzerine emekçiler yüklenerek içeriye girdi. Girişin ardından katlar gezilerek çalışanların iş bırakma eylemine katılmaları çağrısı yapıldı.
Çağrının ardından belediye binası girişinde toplanan kamu emekçileri sloganlar eşliğinde basın açıklaması yaptı. İlk olarak konuşan Tüm Bel Sen Genel Merkez Örgütlenme Sekreteri Satı Burunucu konuştu, Burunucu, “Bizler sadaka değil insani standartlarda olan bir toplu sözleşme istiyoruz. Yıllardır mücadele ediyoruz. AKP’ li, MHP’li ve CHP’li onlarca belediye gördük. Ve direne direne haklarımızı kazandık. En doğal haklarımızı savunduğumuzda bugün karşımıza dikildiler. Ve kendi iş yerimize bizi sokmamaya çalıştılar. İnsanlığın 200 yıllık sınıf mücadelesinin ürünü olan kazanımlarımızı asla vermeyeceğiz” dedi.
Burunucu’dan sonra Tüm Bel Sen İzmir 1 nolu şube başkanı Ulus Bozkır,sendika şubesi adına bir açıklama yaptı. Bozkır, üç yıldır herhangi bir iyileştirme almayan emekçilerin, hayat pahalılığına karşı makul bir iyileştirme istediklerini belirterek işveren, “mevzuattaki hakları görmezden gelirken emek karşıtı, sınırlayıcı ne kadar hüküm varsa onları esas alıyor, hukuku özgürlükçü ve emekten yana sosyal bir şekilde yorumlamayı söz konusu dahi etmiyor” dedi.
Yapılan açıklamada, “kadın dostu kent, çocuk dostu belediye diyenler, çocuklara kapılarına kadar süt dağıtımı yapılan bir kurumda işyerlerinde kreş ve emzirme odası talebini yok sayıyor, ücretsiz kreş hakkına olmaz diyor” vurgusu yapılarak, “Demokratik bir yerel yönetim anlayışını esas alacağını iddia edenler işyerlerinde artık adeta normalleşen iş yerinde psikolojik taciz yani mobbing uygulamalarına, amir baskısına yönelik önlem almaktan imtina ediyor, görmezden geliyor” ifadelerine yer verildi.
Basın açıklamasının ardından iş bırakan emekçiler, belediyenin talepleri karşılamaması durumunda eylemlerin devam edeceğini duyurdular.
Emek.org.tr