HDK, Nusra çetelerinin Rojava’daki katliamını İstanbul’dan lanetledi

Halkların Demokratik Kongresi üyeleri, bugün Taksim’de El Kaide  bağlantılı Nusra çetelerinin Rojava’da yaptığı katliamları lanetledi. Son olarak Nusra çeteleri Halep’in Sefire ilçesine bağlı Tel Aran ve Tel Hasıl beldelerinde yaşayan Kürtlere saldırarak, çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 70 Kürt’ü  katletti ve 300 sivili kaçırdı. Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen HDK üyeleri, “Rojava katliamının hesabı […]

Halkların Demokratik Kongresi üyeleri, bugün Taksim’de El Kaide  bağlantılı Nusra çetelerinin Rojava’da yaptığı katliamları lanetledi. Son olarak Nusra çeteleri Halep’in Sefire ilçesine bağlı Tel Aran ve Tel Hasıl beldelerinde yaşayan Kürtlere saldırarak, çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 70 Kürt’ü  katletti ve 300 sivili kaçırdı.

Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen HDK üyeleri, “Rojava katliamının hesabı sorulacak” yazılı pankart açtı, eylem boyunca “Bıji serhildana Rojava”, “Türkiye uyumaRojava’ya sahip çık”, “Yaşasın halkların eşitliği”, “Bıji berxwedana YPG” sloganlarını attı.

TOMA’lar ve çok sayıda çevik kuvvet polisiyle abluka altına alınan eylemde, HDK üyelerinin Taksim Meydanı’na yürümesine izin verilmedi. Bunun üzerine HDK üyeleri oturma eylemi yaparak engellemeyi protesto etti.

Eylemde BDP İl Başkanı Emrullah Bingöl ve HDK Merkez Yürütme Kurulu üyesi Ender İmrek konuşma yaparak katliamı lanetlediler.[sws_frames imageurl=”https://www.emek.org.tr/wp-content/uploads/2013/08/hdk-rojava-1.jpg” imageframe=”sws_style1″ borderradius=”9″ imagealign=”sws_right” imagesize=”300″ imagemaxheight=”” lightbox=”1″ album=”album” video=””] [/sws_frames]

‘Bu katliama sessiz  kalmayacağız’

Basın açıklaması HDK üyesi Ahmet Saymadi tarafından okundu. Nusra çetelerinin Halep’in Sefire ilçesine bağlı Tel Aran ve Tel Hasıl beldelerinde yaşayan Kürtlere saldırdığını ve çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 70 Kürt’ü  katlettiğini ve 300 sivili kaçırdığını belirten Saymadi, “AKP’nin desteklediği, silah verdiği, lojistik sağladığı, TC kimliği verdiği El Kaide bağlantılı Nusra çeteleri Halep’in Sefire ilçesine bağlı Tel Aran ve Tel Hasıl beldelerinde yaşayan Kürtlere saldırdı. Çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 70 Kürt katledildi, 350 sivil kaçırıldı. Çeteler tarafından Tel Aran ve Tel Hasıl’daki camilerden aralıksız olarak “Kürtlerin malı ve namusu helaldir” çağrıları yaptırıldı. Tel Aran ve Tel Hasıl beldeleri ile çevresindeki köylerde yaşayan 40 bin Kürt hala tehdit altında. Bu katliama sessiz kalmayacağız.” dedi.

‘Nusra militanları TSK’ya ait  kamplarda askeri eğitim alıyor’

Nusra çetelerinin en önemli lojistik desteğini Türkiye’nin sağladığını vurgulayan Saymadi, ‘El-Kaide bağlantılı, Nusraadı verilen bu çeteler Suriye’de ortaya çıkan iç karışıklıktan bu yana Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve İsrail’in desteğini alarak katliamlar yapıyor. Arap Alevilerini, Hristiyanları, Laik Sünnileri, Arap Komünistlerini katlediyor. İşkenceden geçiriyor. Bu çetelerin en önemli lojistiğini, desteğini Türkiye sağlıyor, Nusra militanları TSK’ya ait kamplarda askeri eğitim alıyor.’ dedi.

‘Rojava devrimi herhangi bir ülke için tehdit değil; aksine bütün Ortadoğu halklarının özgürleşmesi için bir olanak, bir şanstır.’

AKP iktidarının 19 Temmuz’da Rojava’da ilan edilen özerkliğe tehdit gözüyle baktığını ifade eden Saymadi şunları söyledi:

Geçtiğimiz 19 Temmuz’da özerklik ilan ederek 3 ay içerisinde seçimlere gitme, geçici bir hükümet kurma ve özerk bölge meclisi oluşturma kararı alan Suriye Kürtleri, Türk devlet yetkililerinin hep bir ağızdan “bu adımın Türkiye için bir tehdit olarak görüldüğünü ve bu durumun kabul edilemez olduğu” açıklamasını dinlemediler. Türkiye, Rojava’dakiözgürlük mücadelesine karşı savaş uçaklarıyla, Kürt halkının semalarında dolaşmaktır. Asıl Kabul edilemez olan budur. 90 yıllık cumhuriyet tarihi boyunca Kürt halkını inkâr eden, asimilasyon ve imhayla yok etmeye çalışan devlet şimdi de resmi sınırları aşarak aynı politikalarını devam ettirmeye çalışıyor. Kendi çıkarları için Kürt halkının kazanımlarınıbaşından beri sabote eden Türk devleti şunu unutmamalıdır.  Rojava devrimi herhangi bir ülke için tehdit değil; aksine bütün Ortadoğu halklarının özgürleşmesi için bir olanak, bir şanstır.

Rojava’ya yönelik bu açık saldırgan tavır Türkiye’de Kürt sorununun nasıl çözüleceği ya da çözülemeyeceğine dair en önemli ölçülerden biri haline gelmiştir. Bir yandan “kendiKürdüyle” barış görüşmeleri yaparken diğer yandan sadece resmi sınırların böldüğü diğer Kürtleri imhayla tehdit etmek barıştan ne anlaşıldığını da ortaya koymaktadır. Sınırlar kaç parçaya bölmüş olursa olsun Kürt halkı bir bütündür. Kürdistan’ın bir parçasındakine yönelik tavır aynı zamanda diğer parçalardakilere de gösterilmiş demektir. Rojava’yıtehdit etmek Türkiye’deki Kürtleri tehdit etmektir. Rojava’yasavaş açmak Türkiye Kürtlerine savaş açmak demektir.

‘Rojava halkı yalnız değildir’

‘HDK olarak iktidar ve devletin bu tutumuna sessiz kalmayacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz. Rojava’yayönelik geliştirilen düşmanca tutum sadece Türkiye Kürtlerine değil bütün Türkiye halklarına, kısaca hepimize yönelmiş düşmanca bir tavır olacaktır. Savaş teskereleriyle, sınır ötesi operasyonlarıyla, savaş çığırtkanlığıyla bu güne kadar hiçbir sorunu çözemediniz, bundan sonra da çözemezsiniz. Batıda da doğuda da politikalarınızın tutmadığını, karşılık bulmadığını artık görmelisiniz. İçerde ve dışarıda Kürt halkının bütün demokratik halklarının kabulü için yükselen sese kulak verin. Savaş uçakları kaldıracağınıza, sivil halkın üzerine çeteleri saldırtacağınıza, Kürt halkının kazanımlarını tanıyın, uzatılan barış elini tutun ve adım atın.Elinizi, çetelerinizi Rojava’dançekin.  Rojava Halkı Yalnız değildir.

İlgini çekebilecek diğer içerikler