Haziran Halk Direnişi’nde katledilen Ethem Sarısülük’ün ölümsüzleşmesinin 40. gününde Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Medeni Yıldırım, Ali İsmail Korkmaz’ın aileleri Ankara’da buluştu. Binler hep birlikte ‘Devrim Şehitleri Ölümsüzdür’ dedi.
Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısını yaptığı eyleme aileler, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)’dan yürüyerek Güvenpark’a geldi. Ethem’in ölümsüzleştiği yere karanfil bırakan aileler, parkın merdivenlerinde duygu ve düşüncelerini paylaştı.
Haziran Halk Direnişi’nde şehit düşenlerin resimlerinin taşındığı eylemde, ayrıca Emek ve Demokrasi güçleri adına bir basın açıklaması okundu.
‘Katiller halkın arasında’
Emek ve Demokrasi Güçleri adına konuşan İsmail Kaygusuz, 40 günden beri katillerin halkın arasında dolaştığını belirterek şunları söyledi: “Haziran halk direnişinde ölümsüzleşenler için “Kimliği belli olan katil elini sallayarak dolaşmaya devam ediyor. En yetkili ağızlardan çapulcu ve kemirgen ilan ediliyoruz. Kentleri hukuksuzca işgal edenler kahraman ilan ediliyor. Biz işçisi, memuru, köylüsü ile emeğiyle geçinen emekçi halkız. Çocuklarımızın gemicikleri yok, yurt dışında iş adamı değiller. Elbette talana karşı duracağız. Abdullah’ın, Ethem’İn, İsmail’İn, Mehmet’in katilleri yargı önüne çıkarılana kadar, haksız yere tutukladığınız insanlar serbest kalana kadar mücadeleye devam edeceğiz”
‘Hesabını soracağız’
Haziran Halk Direnişi’nde ölümsüzleşenlerin aileleri özetle şunları söyledi:
Abdullah Cömert’in ağabeyi Zafer Cömert: Antakya’dan, ilk günden bu yana direnen Armutlu’dan geliyorum. Polis tüm ülkede olduğu gibi orada da olanca gücüyle saldırıyor. İsrail’in Filistin’e uyguladığı gibi bir abluka altındayız. Palalılar, katiller dışarıda gezerken, gencecik kardeşlerimiz öldürmeye teşebbüsten gözaltına alınıyor. Peki hayatında gördüğü tek bıçak ekmek bıçağı olan kardeşimin katilleri nerede? 53 gün geçti. 53 günde küçücük bir Cömert ailesinden kocaman bir Cömert ailesine dönüştük. Katiller sadece polisler değil. Talimatı veren emniyet yetkilileri, valiler ve polis şiddetini meşru gören Recep Tayyip Erdoğan bu ölümlerden sorumludur. Ağzından her gün hakaretler dökülen başbakanın bu dünyada olmasa, diğer dünyada iki elim yakasında. Kardeşimin ölüm emrini sen verdin.
Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz: Alim ne umutlarla Eskişehir’e gitmişti. 20 yaşında bile değildi. Elinde taş yoktu, sopa yoktu. Ama onu öldürenlerin görüntüleri silindi. Neden silindi o görüntüler? Bu çocuk de yaptı? Katilleri sokakta dolaşıyor, masum çocuklarımız öldürülüyor. Katiller bulunduğunda gözüme bakabilecekler mi? Katilleri koruyan devlet büyüklerinin vicdanları sızlamıyor mu? Ama bugün kendimi iyi hissettim. Benim bir Alim gitti ama yüzlerce, binlerce Alim oldu. Hep beraber mücadelemizi daha da büyüteceğiz.
Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz: Acımız büyük. Kardeşimin katilleri bunun hesabını nasıl verecek? Onun öldürülme görüntüleri var ama 18 dakikası yok. Delillerin karartıldığı şüphesi içindeyiz. Davalar çok yavaş ilerliyor. Ama biz hep birlikte, binlerce Ali, Ethem, Mehmet, Abdullah, Medeni olarak mücadele edeceğiz. Yürüttükleri mücadelenin ne kadar haklı olduğunu göstereceğiz. Yaşasalardı “mücadelemin bu kadar iyi anlaşılacağını tahmin edemezdim” derlerdi. Hesabını soracağız.
Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük: Benim oğlum öldürüldü ama binlerce evlat kazandım. Ama burada kalmayacak. Hesabını soracağız. Bizim başımıza ne geldiyse, ne acı çekiyorsak Tayyip Erdoğan da aynı acıyı çeksin.
Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük: Biz bunun hesabını soracağız. Şimdiden bayramın kutlu olsun sayın başbakan.
Ethem Sarısülük’ün avukatı Kazım Bayraktar: Beş siyasal cinayet işlendiğini gördük. Failleri bellidir. Polis ve onlarla işbirliği yapan sivil çeteler ve siyasal iktidardır. Polis ve yargı görüyoruz ki cinayetlerin aydınlatılmasını engellemeye çalışıyor. Bu beş cinayetin hepsini AİHM’e götüreceğiz. İç hukukun bitik olduğunu söyleyeceğiz. Beş cinayet var, bir tane tutuklu yok. Türkiye’de yargı bitmiştir.
Kaynak: Sendika.Org, Emek.org.tr