201 gündür direnişte olan THY işçileri cumartesi eylemlerinin 14’cüsünü Zeytinburnu Hükümet Konağı önünde gerçekleştirdi. CHP milletvekillerinden Ali Özgündüz ve Haluk Aydoğan’ın da katıldığı basın açıklamasına Tek Gıda-iş, Belediye-iş, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi, Basın-iş Sendikası Genel Başkanı ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, Taşeron İşçileri Derneği, DHL direnişçileri, CHP Zeytinburnu, Mücadele Birliği, DİP, TKP 1920, İKD, HALKEVLERİ, ESP ve Emek ve Özgürlük Cephesi de destek verdi.
Direnişçi işçiler adına basın açıklamasını gerçekleştiren Özlem Altıok, Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve ICTUR Direktör-uluslararası iş hukuku uzmanı Daniel Blackburn’un direniş alanına yaptığı ziyarette uluslararası hukuk normlarına göre THY işçilerinin haklı olduğu konusunda ortaklaştıklarını ifade etti ve ‘hukukçuların bu görüşleri paralelinde, bir başka arkadaşımızın işe iade davası da THY’nin aleyhine sonuçlandı. İşe iade davalarında hukuki süreç yasada yer alan hükümlerin aksine çok yavaş ilerliyor ama davalar sonuçlandıktan haklılığımız bu platformda da kanıtlanıyor’ dedi.
DİYALOGTAN YANAYIZ AMA HAKLARIMZDAN ÖDÜN VERMEYİZ
THY ve Hava-iş Sendikası arasında 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi sürecinin başlamak üzere olduğunu hatırlatan Altıok, geçtiğimiz TİS dönemlerinde THY yönetiminin ertelemeci kötü yöntemlerine değindi. ‘Hava-iş yönetiminin -kimilerinin iddia ettiğini aksine- THY yönetimiyle şahsi herhangi bir problemi yok. Sendikamız mümkün olan her zeminde sorunları diyalog yoluyla çözmek istiyor. Ancak üyelerinin haklarını korumak için kavganın gerektiği yerde de kavgadan kaçmayacağını söylüyor ve bu sözünün gereğini de yapıyor’ diye konuşan Altıok, diyalog adına temel ilkelerden ve üyelerinin kazanımlarından ödün vermeyeceğini belirtti.
AYÇİN: BU NASIL İLERİ DEMOKRASİ, NASIL ÖZGÜRLÜK?
Hava-iş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin de konuşmasında, 201 gündür direnen THY işçilerinin kararlılığına vurgu yaptı. AKP iktidarının ileri demokrasi adı altında demokrasi ve özgürlükleri tırpanladığını söyleyen Ayçin, ‘Avrupa, Amerika ve Uzakdoğu’nun bütün ülkelerini dolaşırken demokrasi dersi vereceksiniz, Ortadoğu halklarının kurtuluşuna soyunacaksınız, ezilen mazlum halkların sözcüsü olduğunuzu iddia edeceksiniz, ama kendi ülkenizin halklarına zulüm etmekten, işçilerine zulüm etmekten ama patronlarının önünde el pençe divan durmaktan utanmayacaksınız. Emperyalistler bu ülkeyi en acımasız sömürü koşullarına göre uyarlamasını emredecekler, itiraz etmeden yerine getireceksiniz, kalkıp grev haklarını ellerinden alınan işçiler ‘Biz grev hakkımızla bir anlam ifade ederiz, sendikalar grev hakkı varsa anlamlıdır’ dediğinde bunun en ağır bedelini ve cezasını işten atarak yerine getireceksiniz. Bu nasıl bir ileri demokrasidir, bu nasıl bir özgürlüktür bu nasıl insan haklarına saygıdır, biz bunu anlamakta zorlanıyoruz. Ama biz AKP’yi kuranların siciline baktığımızda aslında bunları anlamakta zorlamamamız gerektiğini biliyoruz’ diye konuştu.
HALKLARIN KARDEŞÇE YAŞAMASINI İSTEMEK SUÇ İSE SUÇ İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ
THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun katıldığı televizyon programlarında THY işçilerine terörist muamelesi yapmasını eleştiren Ayçin zorla ve zorbalıkta hiçbir faaliyet içerisinde bulunmadıklarını, demokratik haklarını kullandıklarını ifade etti. ‘Biz birileri gibi suç işlemedik, asıl suç işlemek bu ülkenin devlet kuruluşlarının özelleştirilmesine sessiz kalmaktır. Bu ülkenin topraklarını ve ormanlarını yabancılara peşkeş çekmektir. Asıl suç, mazlum halkların üzerine bomba atılması için bu ülke topraklarında rampaların kurulmasına izin vermektir. Asıl suç işlemek, emperyalist güçlerin çıkarına uygun bu ülkeyi gerici zihniyetlerin hizmetine sunmaktır. Biz hiçbir suç işlemedik. Eğer bu ülkede halkların kardeşçe yaşamasını ve barışı istemek suç ise, eğer çalışma yaşamının önündeki engellerin kaldırılmasını istemek suç ise, eğer sendikalı olduğu için işini kaybeden işçilere sahip çıkmak suç ise, eğer özgürlüklere demokrasi ve bu ülkenin bu temel değerlerine sahip çıkma, uluslararası evrensel hukuk kurallarını izlemek suç ise biz Hava-iş olarak bütün iktidarlara bugüne kadar nasıl mesafeli durduk ve hiç kimsenin uşağı olmadıysak AKP’nin de yandaşı olmayacağız, uşağı olmayacağız. O nedenledir ki biz, bu suçları işlemeye devam edeceğiz arkadaşlar. Evet, biz bu suçları işliyoruz, işlemeye de devam edeceğiz’ diye konuşan Ayçin, işçi sınıfının ve ezilenlerin sesi ve takipçisi olmaya devam edeceklerini belirtti.
Emek.org.tr