Davutpaşa ve Esenyurt davalarında ailelerin adalet mücadelesi sürüyor

Bugün Bakırköy Adliyesi’nde Davutpaşa patlaması davasının 14’üncüsü, Esenyurt çadır yangısını davasının ise 7. duruşması görüldü. Ailelerin mücadelesi sürerken, davada bilirkişi raporu bekleniyor. Davutpaşa duruşmasından notlar: Bilirkişi raporu bekleniyor Bundan 5 yıl önce 31 Ocak 2008 tarihinde Davutpaşa’da bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20 işçi hayatını kaybetmişti. Cumhuriyet Savcılığı tarafından olaydan yaklaşık 2,5 yıl sonra […]

Bugün Bakırköy Adliyesi’nde Davutpaşa patlaması davasının 14’üncüsü, Esenyurt çadır yangısını davasının ise 7. duruşması görüldü. Ailelerin mücadelesi sürerken, davada bilirkişi raporu bekleniyor.

Davutpaşa duruşmasından notlar: Bilirkişi raporu bekleniyor

Bundan 5 yıl önce 31 Ocak 2008 tarihinde Davutpaşa’da bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20 işçi hayatını kaybetmişti. Cumhuriyet Savcılığı tarafından olaydan yaklaşık 2,5 yıl sonra düzenlenen iddianame ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik İl Müdürü, Zeytinburnu Belediyesi görevlileri, Zeytinburnu Belediye Başkanı ve yapı sahiplerinin yargılandığı dava Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürmekte.

Bugün 14’üncüsü görülen duruşmada, dava dosyasının Mahkeme heyeti tarafından görevlendirilmiş bilirkişi heyetine teslim edildiği ifade edildi. Gelinen aşamada bilirkişi heyetinden gelecek raporun beklenmesine karar verildi. Ayrıca sanıkların ve patlamada hayatını kaybeden işçi ailelerinin avukatlarının rapora dair beyanları alındıktan sonra Cumhuriyet Savcısı’nın mütalaasının istenmesine karar verildi.

Dava sürecinde “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın denetim sorumluluğunu yerine getirmemesi” nedeni üzerinde durularak müdahil tarafın avukatları ve ailelerin çabalarıyla, Bölge İdare Mahkemesi’nin kararıyla davaya sanık olarak dahil edilen dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik İstanbul İl Müdürü de duruşmaya katıldı. Söz isteyerek bakanlığın çalışma usullerini anlatmak istediğini belirtti; “Eğer bir sorumluluk varsa bende değil bakanlığın kendisinde ve İş Teftiş Kurulu’ndadır,” dedi. Mahkeme heyeti bilirkişi raporu geldikten sonra sanığın Mahkeme huzurunda dinlenmesine ve beyanlarının alınmasına karar verdi.Duruşma 4 Ekim 2013 tarihine ertelendi.

“Adalete ulaşmak bu kadar meşakkatli olmamalı”

Duruşma sonrasında aileler ve avukatları adliye önünde bir basın açıklaması yaptı. “Sorumlular Belli Adalet İstiyoruz”, “Davutpaşa’yı Unutmadık Unutturmayacağız”, “İş Kazası Değil Cinayet” sloganlarını attılar; gelinen nokta ile ilgili bilgileri paylaştılar. Davalarının bu aşamaya kadar gelmesinin “kendilerinin, avukatları ve kendileriyle dayanışma gösteren insanların marifeti ile olduğunu” belirterek “adalete ulaşmanın bu kadar meşakkatli olmaması gerektiğini” ifade ettiler. “Gezi Parkı’nda adalet arayanlara” selamlarını gönderdiler. İş cinayetlerinde “Adalet Arayan İşçi Aileleri”nin sürdürdüğü Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin 20’incisini gerçekleştirmek üzere 7 Temmuz’da yine Galatasaray Meydanı’nda olacaklarını belirterek açıklamalarını tamamladılar. Davutpaşalı Aileler açıklama sonrasında yine bugün Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Esenyurt çadır yangını davasının 7’inci duruşmasını işçi ailelerine destek vermek üzere izlemeye geçti.

Esenyurt duruşmasından notlar: Tutuklu sanıklara tahliye kararı yok

11 Mart 2012 tarihinde Esenyurt’ta işçilerin barınma amaçlı kullandığı çadırlarda meydana gelen yangında 11 işçi hayatını kaybetmişti. Cumhuriyet Savcılığı tarafından düzenlenen iddianame ile davada 13 kişi yargılanmakta.

Esenyurt duruşmasında aileler ve avukatları A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Nuri Şener Tığlı’nın Mahkeme huzurunda dinlenmesi talebinde ısrar etti. Savcılık ve Mahkeme bu talebi kabul etti. Ailelerin avukatları “C sınıfı iş güvenliği uzmanının sorumlulukları nedeniyle davada sanık olması ne kadar doğru ise A sınıfı iş güvenliği uzmanının bugüne kadar kadar dinlenilmemesi ve sanık durumunda olmaması bir o kadar eksikliktir,” dedi. Öte yandan çadır yangınının meydana geldiği inşaat alanının sigortalı olması konusunda, ilgili sigorta poliçeleriyle tespit edilen zararların, yapılan ödemelere dair bütün belgelerin Mahkeme tarafından istenmesini talep ettiler. Sanık avukatları bu belgelerin “gerekli olmadığı” yönünde itirazda bulundu; “ailelere ödeme yaptıkları” iddiasıyla işverenlerin “iyi niyetli olduklarını” ve “haklarındaki cezai uygulamada hafifletici bir unsur olarak dikkate alınmasını” ifade ettiler. Buna karşılık ailelerin avukatları “Yapılmış bir ödeme varsa bile, bu işverenler tarafından değil sigorta poliçesi üzerindendir; dolayısıyla sanıkların ve işverenlerin iyi niyetlerine delil olabilecek bir durum yoktur,” beyanında bulunarak “durumun anlaşılması için bu belgelerin istenmesi” gerektiğini belirttiler. Savcılık ve Mahkeme heyeti ailelerin avukatlarının bu taleplerini kabul etti.

Yine ailelerin avukatlarının geçtiğimiz duruşmalarda dile getirdiği, Marmarapark Drees&Sommer ve Finansbank arasında imzalanan Mali Kontrol Sözleşmesi Teknik Danışmanı Bülent Canpolat’ın dinlenilmesi kararında ısrarları kabul edildi. Bu sözleşmeye göre Marmarapark Gayrimenkul İnşaat ve Geliştirme AŞ tarafından yapılan Marmarapark AVM’nin inşaatında “T.C. İşçi Sağlığı ve Güvenliği politikalarına ve Uluslararası Sağlık, Güvenlik ve Çevre Politikalarına uygun olup olmadığı izlenecek ve bu konuda şantiye ziyareti gerçekleştirilecektir,” denmektedir.

Duruşmada 4 tutuklu sanığın tahliye talepleri reddedildi ve duruşma 12 Temmuz’a ertelendi. Ayrıca dava dosyası Mahkeme tarafından oluşturulan bilirkişi heyetine gönderildiğinden raporun beklenmesine karar verildi.

“Bütün sorumlular yargılanıncaya kadar çabamız sürecek”

Duruşma sonrasında aileler ve avukatlarının yaptığı açıklamada “1,5 yıldır cezaevinde yatıyor olma halini bu kadar mağdur durumda anlatmanın gerçeği yansıtmadığı” belirtildi; “asıl mağdurun kaybettikleri yakınları ve kendileri olduğunu, bu yoksun kalma halini anlamadan sanıkların ve avukatlarının gayriinsani konuştuklarını” ifade ettiler.

“Yargılamada gerçeklerin açığa çıkması ve bütün sorumluların yargılanması için verilen esas mücadele bizim sürdürdüğümüzdür ve sürdürmeye de devam edeceğiz,” dediler. Ailelerin avukatları mevcut sanıkların, duruşmalarda ifade edilen “biz yetkili sorumlu değiliz, bizden daha yetkili ve sorumlular var” sözlerinin gereğini yerine getirmedikleri, bu yönde herhangi bir açıklamada bulunmadıkları ve dosyada bu yöndeki gayretlerinin kendileri tarafından yerine getirildiğini dile getirdiler. Son olarak “Bütün sorumlular yargılanıncaya kadar bu çabamızı sürdüreceğiz,” diyerek açıklamalarını sonlandırdılar.

İlgini çekebilecek diğer içerikler