BEDAŞ işçileri direnişlerinin 180. gününde her cuma Galatasaray Lisesi önünden başlattığı BEDAŞ yürüyüşünü, bu hafta da gerçekleştirdi. Taşerona ve yarattığı geleceksizlik düzenine karşı mücadele ettiğini belirten işçiler ‘Biz haklıyız, biz kazanacağız’ dedi.
KİĞILI, THY işçisi yalnız değildir!
Yol boyunca alkışlar ve ıslıklarla yürüyen işçiler ‘BEDAŞ’ta direniş kazanacak’, ‘Atılan işçiler geri alınsın’, ‘Sendika haktır, engellenemez’ sloganları attı. İstiklal caddesi boyunca yürüyen işçiler KİĞILI önüne gelindiğinde, işten atılan Didem Sorhun için ‘KIĞILI işçisi yalnız değildir’ sloganı attı.
Taksim halkındır, satılamaz! Filistin Halkı Yalnız değildir!
İşçilerin toplumsal yaşamdaki sorunlara duyarsız olmadığını ve her sorunun ortak olduğunu bir kez daha gösteren BEDAŞ işçileri Taksim projesiyle insansızlaştırılan ve rant alanı olarak dönüştürülen Taksim için ‘Taksim halkındır, satılamaz’ sloganı attı. İki gündür ABD’nin Ortadoğu’daki jandarması İsrail tarafından Filistin halkının üzerine yağdırılan bombaları protesto etmek için ‘Filistin Halkı Yalnız değildir’ ,Türk Hava Yollarında işten atılan ve grevde olan 305 işçiye destek vermek için THY Taksim satış bürosu önünden geçerken ‘Havayolu işçisi yalnız değildir’, ‘THY işçisi yalnız değildir’ sloganları attı.
Filistin, açlık grevleri, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu
BEDAŞ önüne gelindiğinde her zaman ki gibi pankartlarını BEDAŞ girişine asan işçiler sloganlarla BEDAŞ yönetimini protesto etti. İlk olarak söz alan Enerji-Sen Genel Başkanı Kamil Kartal İsrail tarafından yeniden saldırılan Filistin’e, açlık grevlerine ve sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanununa değinen bir konuşma yaptı. Dünya ve ülke gündeminde her gün yeni değişiklikler yaşandığını belirten Kartal, ‘180 gündür burada işimize, aşımıza; çocuklarımın geleceğini temin etmek için mücadele vermeye çalışıyoruz. Biz burada mücadele verirken dünyanın her tarafında ve ülkemizde yeni gündemler yaşanıyor. Birkaç gündür Ortadoğu iyice karıştı. İsrail emperyalizmi, ABD Emperyalizminden aldığı güç ile yeniden Filistin halkına saldırmaya başladı’ dedi. Kürt halkı üzerinde ki baskıya ve çözümsüzlüğe vurgu yapan Kartal ‘Diğer taraftan Kürt halkı üzerindeki baskı, yıldırma ve asimilasyon politikalarıyla cezaevlerinde açlık grevleri bir türlü çözüme ulaştırılamıyor. Geçtiğimiz günlerde söyledik tekrar ediyoruz. Biz halkların kardeşliğinin bu ülke topraklarında barışın temin edilmesinin, insanların ve halkların kardeşçe yaşamasını talep ediyoruz. Kürt halkının taleplerinin kabul edilmesini ve Cezaevlerindeki açlık grevlerinin sonlandırılmasını istiyoruz. Ölümler olmadan mutlaka ve mutlaka bu sese kulak verilmelidir’ dedi. Ayrıca 4857 yasasıyla Taşeronun genişletilerek diğer işkollarına yayılacağını belirten Kartal, ‘Geçtiğimiz gün Çalışma Bakanlığı özellikle 4857 yasanın 2. Maddesinin değiştirilmesi doğrultusunda bir toplantı gerçekleştirdi dün. Bu toplantılara devam edecekler. Önümüzdeki günlerde bu taşeron belasının bütün iş kollarında ve bütün hizmetlerin taşeronlar tarafından yapılmasının önünü açacak yasal düzenleme yapmaya çalışıyorlar’ dedi
‘Kazanımlarımızı koruyacağız’
İşten çıkarılan fakat mücadeleyle sonucu iş başı yapan işçilerin dava kararından bahseden Kartal, ‘Daha bugün biten davamızda, geçen sene açtığımız ve işten çıkartılmış ve yine mücadeleyle işbaşı yaptırdığımız arkadaşlarımızın bugün sona eren davasında mahkeme bir kere daha bu işçilerin alt işveren tarafından çalıştırılamayacağını ve bu işçilerin asıl işverenin işçileri olduğunu ve BEDAŞ Genel müdürlüğü işyerlerinde iş başı yapması gerektiğine karar verdi. Biz bu kazanımlarımızı asla sermayeye, bir avuç bürokrata ve asla sermayenin ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırmaya çalıştıkları bu ülkede bu insanların, bu işçi sınıfının haklarını, bunlara yedirmeyeceğiz. Kazanılmış hakları korumaya yönelik bütün mücadele yöntemlerini gündeme getirmekten imtina etmeyeceğiz’ dedi.
Kamil Kartal: ‘Beypınarları ve İşvereni Uyarıyoruz!’
Kartal: ‘Biz bu işyerlerinde özellikle BEDAŞ işyerlerinde bir taşeron şirketle mücadele ediyoruz. Tam sorunları çözmeye çalışıyoruz, diğer taşeron şirket yeniden azıyor ve yeniden başımıza işler çıkartmaya çalışıyor. Şimdi ölüm olayını kendileri için kullanan ve bunun üzerinden işçilere tahakküm kurmak için yeniden atağa geçmiş olan Beypınarları ve işvereni bir kere daha buradan uyarıyorum. Eğer dün işten çıkartılan beypınarlara bağlı 7 tane arkadaşımızı eğer iş başı yaptırtırmazlarsa açık ve net söylüyorum BEDAŞ’ın bütün işlerini kitleyeceğiz. Eğer burada arkadaşlarımız bu ay işbaşı yapmazsa 1 Aralıktan itibaren bir kere daha buradan ilan ediyorum nasıl üç ay önce işyerlerinde, evlerde, bölgelerde ve sanayi sitelerinde okuma yaptırmadıysak , eğer bu sorunlar çözülmezse açma-kesmede yaptırmayacağız. El mi yaman bey mi yaman göreceğiz’ dedi.
DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu:
‘BEDAŞ işçilerinin mücadelesi DİSK’in mücadelesidir’
Enerji-sen Genel Başkanı Kamil Kamil Kartal’ın ardından Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Enerji-Sen üyesi BEDAŞ işçilerinin mücadelesinin aynı zamanda DİSK’inde mücadelesi olduğunu belirten bir konuşma yaptı ve şunları söyledi: ‘Enerji-Sen üyesi BEDAŞ işçileri artık DİSK ailesine katıldı. Ve bundan sonra Enerji-Sen sendikamızın mücadelesi diğer tüm tüm işçi sınıfının mücadelesi olduğu gibi DİSK’in mücadelesi olarak yani konfederasyonumuzun tüm direnişlerdeki mücadelesinin bir parçası olarak devam edecek. BEDAŞ işvereni bundan sonra karşısında aynı zamanda DİSK’i de bulacak.’
BEDAŞ direnişinin aylardan beri sürdüğünü ve işverenin yasalara uymadığını belirten Ali Rıza Küçükosmanoğlu ‘Aylardan beri BEDAŞ direnişçileri örgütlenme hakkına sahip çıktıkları için anayasal sendikal haklarına sahip çıktıkları için direniyorlar ve mücadele ediyorlar. BEDAŞ bir kamu işletmesi olmasına karşın yasaya uymayarak BEDAŞ işçilerini sokağa atmış durumda. Yasal haklarına sahip çıktıkları için direniyorlar’ dedi.
180 GÜNDÜR DİRENİYORUZ, BIKMADIK USANMADIK!
Enerji-Sen üyesi BEDAŞ işçileri adına basın açıklaması yapan Arif İnan Başgedik, maaşlarını düzenli alabilmek ve daha güvenceli bir iş için direndiklerini belirtti ve şunları söyledi: ‘180 gündür bütün baskılara rağmen alanlardayız. İlk günkü inanç ve kararlılıkla hakkımız olanı almak için direniyoruz ve almadan burayı terk etmeyeceğiz’
‘Metal İşçileri Sarı Sendikaya Terk Edilemez’
Türk Metal’in dayatmalarına karşı isyan ederek Birleşik Metal-İş’e geçen BOSH işçilerinin, Renault işçilerine destek vermek için yürüyüşe geçtiğini ve fabrikanın yanındaki karakolun önünde Türk Metal üyeleri ve sivil faşistler tarafından polisin gözü önünde saldırıya uğrayan işçilerin yanında olduklarını belirten Gedik, ‘Birleşik Metal-İş sendikası yalnız değildir. Metal işçilerinin hakları ve gelecekleri çete anlayışı işbirlikçiliği ile özdeşleşen sarı sendikalara bırakılamaz’ dedi.
Emek.org.tr