Skandalı ortaya çıkaran İ.N: “Yılda 450-500 hamile çocuk geliyor.” sözleriyle çocuk istismarının daha büyük ve yaygın olarak yaşandığını işaret ediyor.
“Bu insanlar savaştan kaçıp gelmiş. Çok çaresizler. Dil bilmiyorlar, çoğu okula gitmiyor. Para yok… O çocukların kim bilir ne hayalleri vardı. 16 yaşında hamile kalan Bayır Bucak Türkmen’i bir kız geldi hastanemize. Bu kız ile uzun bir vakit geçirdim. Dini nikahlı olduğu 18 yaşındaki başka bir çocuktan hamile kalmış. Kızı ile ilgilendiğim için annesinin bana sarılışını unutamam”
Sosyal hizmetler emekçisi İ.N. bu sözleriyle çocuk istismarı gibi çok yönlü bir toplumsal sorunun kaynağını işaret ediyor… Savaş koşulları, savaş göçleri, çocuk istismarı, çocuğa cinsel şiddet, yoksulluk, toplumsal çürümenin üzerinin kapatılması ve daha önemlisi çocuk cinsel istismarının inançsal yaklaşımlarla yumuşatılması çabalarıyla olayın geldiği noktayı gösteriyor.
İstanbul Kanuni Sultan Süleyman hastanesinde yaşanan hamile çocuklar ‘Utanç listesi’; kamuoyunda, mecliste, bakanlıklarda, savcılık kapsamında soruşturma ve tartışma konusu oldu.
115 çocuğun hamileliğine ilişkin “utanç listesi” skandalı Meclis’te de yankı buldu. HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu olay için, “alçaklık” derken, MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta da, “Allah bilir daha müracaat etmeyen ne kadar olay var” tepkisini verdi.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.
İstanbul valiliği soruşturma prosedürünü işaret eden açıklamasıyla geçte olsa soruşturma yapıldığını ve hak edenlerin gereken cezayı alacaklarını belirtti.
Skandalı ortaya çıkaran İ.N: Yılda 450-500 hamile çocuk geliyor.
Türkiye’nin gündemine oturan 115 hamile çocuk ile ilgili kayıtların polise bildirilmediğini ortaya çıkaran sağlık emekçisi İ.N. Cinsel istismar mağduru çok sayıda çocuk ile birebir görüştüğünü söyledi. “16 yaşındaki hamile bir kız doğum için bizim hastaneye geldi. O sırada doğumhaneye ben de indim. O gün korkudan çığlık çığlığa ağlayan o kızın sesi hâlâ kulaklarımda. O çocukları düşündükçe bu işin peşini bırakmamaya karar verdim.” dedi.
Hürriyet’in önceki gün gündeme getirdiği 115 hamile çocukla ilgili polise bildirim yapılmadığı iddiası büyük yankı uyandırdı. Bakanlıkların yanı sıra kadın dernekleri başta olmak üzere birçok kesim açıklama yaptı. İstanbul Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşandığı iddia edilen korkunç olayın ortaya çıkmasını sağlayan isim ise hastanede soysal hizmet uzmanı olarak çalışan İ.N. Hürriyet gazetesine anlattı.
17 YAŞINDA BİR ÇOCUKLA ORTAYA ÇIKTI
Aynı hastanede Haziran 2012’den beri görev yaptığını söyleyen İ.N. şunları anlattı: “Ailemden aldığım eğitim gereği mesleğimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. 9 Mayıs 2017’de hastanenin Sosyal Hizmet Birimi’nde görev almaya başladım. Olay önce, hastaneye gelen ve hamile olduğu anlaşılan 17 yaşındaki bir çocuğun raporu ve emniyete yapılması gereken bildirim yazısının olmaması ile ortaya çıktı. O gün benim yerimde nöbetçi olan N. D.’den gerekli evrakları istedim. Ancak bunlar verilmedi. Bu durumu tutanak altına aldık ve hastane yönetimine bildirdim. Bir süre sonra geçmiş ayları kontrol ederek eksik bir evrak olup olmadığını tespit etmek istedim. Ben bu birimde 2017’de göreve başladığım için 1 Ocak 2017- 9 Mayıs 2017 dönemini kontrol ettim. 2016 ve önceki yıllara bakamadım bile.”
‘TUTANAKLA İLGİLİ İŞLEM YAPILMADI’
“5 ay 9 günlük süreçte hastaneye gelen 18 yaşın altındaki hamile çocuk sayısı 250 civarında. Bu çocuklardan 115’i için emniyete bildirimin yapılmadığını tespit ettim. Diğer çocuklar için bildirim yapılmış. 115 çocuk ile ilgili emniyet birimine bildirim yapılmadığı gibi hastane polisinin protokol defterinde de kayıtları yok. Yaptığım tespiti tutanak altına alarak başhekim yardımcısı A. A.’ya bildirdim. Tutanağın tarihi 12 Haziran 2017. Ancak bu tutanak ile ilgili bir işlem yapılmadı. En son, dilekçe ile başvuruda bulundum. 15 gün içinde dilekçeye yanıt verilmesi gerekirken yine yanıt gelmedi. 29 Eylül günü başhekim yardımcısı A.A.’nın odasına giderek sözlü olarak da dilekçenin akıbetini sordum. Bu görüşmeden 3 gün sonra görev yerim değişti. Hastane binasının dışında Sefaköy’de bulunan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde görevlendirildim. Bu birime görevlendirildikten sonra avukatımla da konuşarak konuyu savcılığa bildirmeye karar verdim. Elimdeki listeler, tutanakları diğer evraklarla birlikte savcılığa başvurduk. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı ihbar dilekçemden sonra, 3 Ekim günü ifademi de aldı.”
Dinçer Gökçe’ye konuşan İ. N.: “Bu 115 çocuk ile ilgili derdimi anlatmak için çalmadığım kapı kalmadı hastane içinde. Üstelik dışlanan ben oldum. Ancak ne olursa olsun o çocuklar için bir şeyler yapmam gerektiğini biliyorum.”
Görev yaptığı hastanenin kadın doğum ve çocuk hastalıkları alanında iyi bir konumda olduğuna işaret eden İclal N. “Bu hastaneye yılda ortalama, 18 yaşın altında 450-500 hamile çocuk geliyor. Bizim görevimiz, çocuk yaştaki hamile çocuklar ile ilgili durumu bir üst yazı ile polise bildirmek. Eğer acil bir vaka varsa, çocuğu önce hastanede koruma altına alırız. Direkt ilgili polis birimine haber verilir. Ki polis de artık bu konularda çok hassas ve hızla duruma müdahale ediyorlar” dedi.
İ.N. çalıştığı alan itibari ile cinsel istismar mağduru çok sayıda çocuk ile görüştüğünü anlatarak şunları söyledi: “Hayatım boyunca unutamayacağım bir çocuk var. Yaşı 16’ydı. Tecavüze uğramıştı. Ailesi hastaneye getirdi. Esasında kürtaj yaptırmak istemişler ama çok geç kalınmış. Doğumhaneye indirilince benim de haberim oldu ve doğumhaneye indim. Burada 5-6 kadın daha bulunuyordu. Bu çocuk da doğum için buraya getirilmiş. Ben oraya gittiğimde, doğum sancısı çeken kadınların çoğu çığlık çığlığaydı. Ben 32 yaşındayım bu yaşımda ben bile öyle ortamda korkarım. O çocuğun yanına gittim. Kadınların çığlıkları nedeni ile çok korkmuş ve ağlıyordu. O çocuğun o ağlayışları hâlâ kulaklarımda. 4 yıl önce yaşadığım bu olay bende büyük bir etki yaratmış durumda. Bugün bu 115 çocuk ile ilgili derdimi anlatmak için çalmadığım kapı kalmadı hastane içinde. Üstelik dışlanan ben oldum.”
‘ÇARESİZ DURUMDALAR’
İ.N. tespitini yaptığı 115 çocuktan 39 Suriyeli çocuğu hatırlattığımızda ise “Bu insanlar savaştan kaçıp gelmiş. Çok çaresizler. Dil bilmiyorlar, çoğu okula gitmiyor. Para yok… O çocukların kim bilir ne hayalleri vardı. 16 yaşında hamile kalan Bayır Bucak Türkmen’i bir kız geldi hastanemize. Bu kız ile uzun bir vakit geçirdim. Dini nikahlı olduğu 18 yaşındaki başka bir çocuktan hamile kalmış. Kızı ile ilgilendiğim için annesinin bana sarılışını unutamam” dedi.
SUÇU BİLDİRMEME VE CİNSEL İSTİSMAR SORUŞTURMASI
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, 115 ‘hamile çocuk’ ile çocuk ile ilgili çifte soruşturma yürütüldüğünü açıkladı. Başsavcılık açıklamasında, mağdur çocukların tümünün ifadeye çağrıldığı belirtildi. Başsavcılık tarafından yapılan açıklamaya göre, eski başhekim A. A. ve hastane personeli N. D. ile ilgili soruşturmayı memur suçları savcısı yürütüyor. ‘Çocuğun cinse istismarı’ suçu kapsamında ise biri başsavcıvekili olmak üzere 3 savcı görevlendirildi. Yasaya göre, çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi 3 yıldan 8 yıla kadar; 15 yaşın altındaki çocuklara yönelik cinsel istismar suçu ise 8 yıldan 15 yıla hapis cezası ile cezalandırılır.
emek.org.tr