18 Ocak 2013 tarihinde Çağdaş Hukukçular Bürosu Genel Merkezi ve Halkın Hukuk Bürosu başta olmak üzere birçok ev ve kurum polis tarafından basılmıştı. 22 tane avukatın gözaltına alındığı polis baskınında dokuz avukat da tutuklanmıştı.
DHKP-C üyeliği ve yöneticiliğinden yargılanan avukatların, bugün Silivri Ağır Ceza Mahkemesinde saat: 9.30’da ikinci duruşması yapıldı. Hukuk ve adalet garabeti yaşanan duruşmaya avukatlar başta olmak üzere, gazeteciler, sendika temsilcileri ve milletvekilleri katıldı.
Duruşmada ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, hukuk devleti kavramının boş bir kavram olduğuna değinerek burjuva demokrasilerindeki hak arama mücadelelerinin nasıl baltalandığına şu sözlerle değindi:
‘Hak arama mücadelesi yoksulların devrimci uğraşıdır. Yasaya bağlanmış her hakkın yoksullar için uygulanmasına çalışacağız. Bu kurumlara inanmamış oluşumuz başka iş, sizin bu hakları teslim etmeniz için uğraşıyor oluşumuz başka iş. Bütün, kurulları acaba halk yararına bir cümle çıkar mı diye uğraşacağız.’
‘EĞER DEVRİMCİ AVUKATLARI TANIMIYORSANIZ BİZDE SİZİN MAHKEMELRİNİZİ TANIMAYACAĞIZ’
Sözleriyle adeta mahkeme heyetini ve yargıçları yargılayan Kozağaçlı ‘Siz bizi avukat olarak görmüyorsanız biz sizi neden yargıç olarak görelim? Bizi içeri attığınız için mi? Hayır bunu kabul etmiyoruz. Biz yoksak siz de yoksunuz. Eğer devrimci avukatları tanımıyorsanız bizde sizin mahkemelerinizi tanımayacağız.’ dedi. Kozağaçlı’nın savunması duruşma salonunda alkışlarla karşılandı.
‘BİZ SOSYALİSTİZ’
Selçuk Kozağaçlı’dan sonra ÇHD Üyesi ve Halkın Hukuk Bürosu avukatı Ebru Timtik yaptığı savunmayla iddianamenin saldırı boyutu üzerinde durdu. Timtik savunmasında şöyle konuştu: ‘Bir meslektaşımızın eşiyle görüşmelerinde ne suç buldunuz? Amaç iddianameyi magazinleştirmek…Başka bir kanıtınız yoksa cenazelere katıldığı için kimseye dava açılamaz. Biz sosyalistiz, marksistiz sosyalistlerin davalarına bakmamız da normaldir.’
Avukat Ebru Timtik’ in yaptığı savunmadan sonra ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Taylan Tanay savunmasına başladı.