Top atışıyla destek
DİHA haberine göre yaralanan HSO mensupları ambulanslarla Riha’daki (Urfa) hastanelere kaldırılırken, yaralanan Kürt yurttaşların ise geçmesine izin verilmedi. Devlet Hastanesi’ne getirilen 2 kişi öldü. ANF’nin haberine göre; Türk ordusu da top atışları ile silahlı çetelere desteğini sundu. Saldırının koordinatlarının çeteler tarafından Türk ordusuna verildiği iddia ediliyor. Devlet güçlerinin, sınır bölgesine yeni tel örgüler çektiği de gözlendi.
İsrail Gazze’de HSO Rojava’da
İsrail’in Gazze’ye saldırdığı saatlerde, Türkiye destekli HSO ve silahlı çeteler bir kez daha Rojava’nın Serêkaniyê kentinde halka saldırdı. Halk Meclisi Başkanı Abid Xelil ile bir genç hayatını kaybetti
İsrail’in Gazze’ye başlattığı operasyon yayılırken, Türkiye de Rojava Kürdistan’ın Serêkaniyê kentine çeteleri sokmaya devam ediyor. Türkiye üzerinden giren silahlı gruplar, pazartesi günü bir kez daha halka saldırıda bulundu. Halk Meclisi Başkanı Abid Xelil ile bir genç hayatını kaybetti.
3 kişinin de yaralandığı saldırının ardından Kürtlerin savunma birlikleri YPG de çetelere anında karşılık verdi. Uzun süre yaşanan çatışmalarda saldırgan gruplardan çok sayıda kişinin öldüğü bildirildi. Cinayetlerin ardından Dirbesiye, Qamişlo ve Amudê’den binlerce kişi Serêkaniyê’ye gitti.
Biri Gazze’de biri Rojava’da katlediyor
İsrail’in Gazze’ye başlattığı operasyon yayılırken, Türkiye de Riha (Urfa) üzerinde Rojava Kürdistan’ın Serêkaniyê (Resulayn) kentine çeteleri sokmaya devam ediyor. Türkiye üzerinden giren silahlı gruplar, pazartesi günü bir kez daha halka saldırıda bulundu. Halk Meclisi Başkanı Abid Xelil ile bir genç hayatını kaybetti.
İsrail’in Kürtler gibi özgürlük mücadelesi veren Filistin’e saldırması karşısında, “İsrail terör devletidir. İsrail çocuklara acımaz, işte dün İsmail Haniye kardeşimizin kucağındaki yavruyu gördünüz. Onlar 9 aylık yavruları vuracak kadar acımasızdır. Siz zulmederek, ezerek yükselmeyi hep kendinize ideal edinmişsinizdir. Netenyahu’ya sesleniyorum, şu anda 2008 yılında değiliz, 2012 yılındayız. Bilesin ki 2012’in şartları 2008’in şartları gibi değildir. Hesabını iyi yap” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Rojava Kürdistan’a yönelik tehditlerini ve imha politikasını Türkiye’deki kamplarda eğitilen ve silahlandırılan çeteler kan akıtarak sahneye koyuyor.
Türkiye İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına paralel olarak Rojava Kürdistan’da dil, kültür, özgürlük ve barış mücadelesi veren Kürtlere yönelik saldırılar için bir kez daha HSO ve cihadçı organizasyonlara bağlı çeteleri harekete geçirdi.
Temmuz ayında kurulan Yüksek Kürt Konseyi’nin (YKK) savaş çetelerine karşı Serekaniye’de organize ettiği yürüyüş provoke edildi. Yürüyüşe katılmak için harekete geçen halk, kentteki silahlı çeteler tarafından engellendi. Halk Meclisi (Meclisa Gel) Başkanı Abid Xelil ile Kürt güvenlik gücü olan Asayiş üyeleri, silahlı grupların yanına giderek yolu açmalarını istedi. Ancak gruplar Gureba El Şam ve Nasra adlı silahlı gruplar ateş açarak yanıt verdi. Bu saldırıda Abid Xelil ile adı öğrenilemeyen bir genç hayatını kaybetti. (1973’te Serekaniye’de dünyaya gelen ve Şam İletişim Fakültesi’ni bitiren Xelil, evli ve 2 çocuk babasıydı.)
YPG müdahale etti
Saldırının ardından YPG’nin müdahalesi sonucu çatışmalar yaşandı. Alınan bilgilere göre saldırgan gruplardan çok sayıda kişi öldü. Cinayetlerin ardından Dirbesiye, Qamişlo ve Amude’den binlerce kişi Serêkaniyê’ye yürümek istedi.
Top atışıyla destek
DİHA haberine göre yaralanan HSO mensupları ambulanslarla Riha’daki (Urfa) hastanelere kaldırılırken, yaralanan Kürt yurttaşların ise geçmesine izin verilmedi. Devlet Hastanesi’ne getirilen 2 kişi öldü. ANF’nin haberine göre; Türk ordusu da top atışları ile silahlı çetelere desteğini sundu. Saldırının koordinatlarının çeteler tarafından Türk ordusuna verildiği iddia ediliyor. Devlet güçlerinin, sınır bölgesine yeni tel örgüler çektiği de gözlendi.
8 Kasım’da ne olmuştu?
8 Kasım günü Türkiye üzerinden HSO üyelerinen Serêkaniyê’ye girmesinin ardından Baas kente bomba yağdırdı. Bu saldırıyla çok sayıda sivil hayatını kaybetti, 70’e yakını yaralandı, 50’ye yakın ev yıkıldı ve 11 bini aşkın kişi göç etti. 8-11 Kasım tarihlerinde Katar’da yapılan bir haftalık toplantılar sonucu HSO’nun bağlı olduğu Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) Suriye halkının meşru temsilcisi sıfatı kaldırılmıştı. Yerine SMDK kurulmuştu.
Irkçılığın böldüğü kent!
Kürt bölgelerinin isimlerinin Araplaştırılması sırasında ismi Reseleyn diye değiştirilen Serêkaniyê’nin bir yakası Türkiye’de. Türkiye de bu yakada kalan parçanın adını Türkleştirip Ceylanpınar yaptı. Serêkaniyê, Baas rejiminin en fazla yöneldiği ve Arap yerleştirdiği yerlerin başında geliyor. Serêkaniyê Hasekiye 85 km uzaklıkta. Serêkaniyê’de Türkiye ve Suriye arasında kurulu bulunan bir sınır kapısı da bulunuyor. 6 Mart 2012’de Serêkaniyê Halk Meclisi kuruluşunu ilan etmiş, Meclis Başkanlığı’na da Abid Xelil seçilmişti. Tıpkı diğer kentlerde olduğu gibi burada da yaşanan bütün sorunlarla ilgilenilmesi için asayiş, ekonomi, sosyal alan, siyasal alan gibi bir çok dalda 17 komite oluşturulmuştu. Kentteki bütün halklar ile biraraya gelerek, “Kardeşlik Konferansı” da düzenlenmişti. Ancak Türkiye, Kürtlerin özerklik kazanımlarını yok etmek için önce tehditler savurdu. Ardından HSO’yu devreye soktu. Şimdi tampon bölge oluşturup savaş başlatmak ve Halep, Afrin, Kobani’den Qamişo’ya kadar olan alandaki Kürtleri kültürel ve fiziki olarak haritadan silmek istiyor. Kürtleri çatışmaların tarafı yapıp, yıkıma uğramamış Kürt kentlerini harabeye çevirmek istiyor.
Abid Xelil, eylül ayında DİHA’ya yaptığı açıklamada Serekaniye’nin yer altı su kaynakları bakımından zengin bir bölge olduğunu belirterek, buranın yerli halkı olan Kürtlerden ziyade yerleştirilen Arapların bu zenginlikten faydalandıklarını belirtmişti.
Xelil, “Aslında Serêkaniyê’de yönetimi ele geçirebiliriz; ama buraya daha sonradan yerleştirilen Araplar çok olduğu için bir sorun yaşanmasını istemiyoruz. O yüzden hala görüşmelerimiz devam ediyor. Diyalog halindeyiz. Kardeşlik Konferansı yaptık ve bu konferansa diğer halklar katıldı” demişti. Xelil, Türkiye’nin dönem dönem Suriye’deki Kürtleri düşman olarak gösteren politikalarına da tepki göstermişti. Türkiye’nin şimdiye kadar Esad rejimi ile Kürtlere saldırdığını vurgulayarak “Önceleri Esad’ın gücü ile şimdi de onun ismi ile bizlere zulüm yapılıyor” demişti.
Kaynak: Özgür Gündem