İHD: Elisa Marianne Couvert serbest bırakılmalıdır!

İHD, bugün yaptığı basın açıklamasıyla, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde 4,5 aydır staj yapan ve Taksim’de Gezi Parkı sürecini gözlemlediği sırada polis müdahalesi nedeniyle SDP binasına sığınarak gözaltına alınan Elisa Marianne Couvert’in serbest bırakılmasını talep etti. Elisa Marianne Couvert’in 8 gündür Kumkapı mülteciler geri gönderme merkezinde insanlık dışı koşullarda tutulduğunu belirten İHD İstanbul Şubesi “Elisa’nın […]

İHD, bugün yaptığı basın açıklamasıyla, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde 4,5 aydır staj yapan ve Taksim’de Gezi Parkı sürecini gözlemlediği sırada polis müdahalesi nedeniyle SDP binasına sığınarak gözaltına alınan Elisa Marianne Couvert’in serbest bırakılmasını talep etti.

Elisa Marianne Couvert’in 8 gündür Kumkapı mülteciler geri gönderme merkezinde insanlık dışı koşullarda tutulduğunu belirten İHD İstanbul Şubesi “Elisa’nın en temel hakları bir kez daha hukuk, yasa ve insan haklarını tanımayan İstanbul Valiliği ve kolluk güçleri tarafından ihlal edilmektedir.” dedi.

İşte o açıklama:

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde 4,5 aydır staj yapan Fransız vatandaşı Elisa Marianne Couvert derneğimizin bilgi toplama, izleme faaliyetlerine destek olmak amacıyla Taksim olaylarını gözlemlediği sırada sığınmak zorunda kaldığı SDP binasında 11.06.2013 tarihinde gözaltına alınmış olup 8 gündür Kumkapı mülteciler geri gönderme merkezinde insanlık dışı koşullarda tutulmaktadır.

Stajyerimiz Elisa’nın en temel hakları bir kez daha hukuk, yasa ve insan haklarını tanımayan İstanbul Valiliği ve kolluk güçleri tarafından ihlal edilmektedir.

Stajyerimiz mahkeme tarafından tutuklanmasına gerek olmayan biri olarak görüldüğü ve Taksim olaylarında gözaltına alınan tüm yabancı vatandaşlar serbest bırakıldığı halde keyfi bir şekilde İstanbul polisi tarafından ülkesine geri gönderileceği belirtilerek alıkonulmuştur. Elisa Kumkapı geri gönderme merkezinde bulunan tüm yabancılar gibi işkence koşullarında, insanlık dışı bir ortamda tutulmaktadır.

Hakkında hiç bir ciddi iddia bulunmayan bir kişinin “Geceyarısı Ekspresi” filmini anımsatan koşullarda tutuluyor olması Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesinde ifade edilen kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlali anlamına gelmektedir. Aynı Sözleşme’nin 14. maddesindeki ayrımcılık yasağı da stajyerimiz şahsında ihlal edilmiştir. Diğer yabancı uyruklu kişiler bırakıldığı halde Elisa halen özgür değildir. Elisa’nın haksız yere tutuluyor olması ve Kumkapı geri gönderme merkezinin insan haklarını hiçe sayan koşulları Sözleşme’nin 3. maddesindeki işkence yasağının da ihlalidir. Bu merkezde geri gönderilmek üzere tutulan mültecilere yetersiz, kalitesiz yemek verilmekte, dışarıdan gıda temin edilmemekte, hijyenik bir ortam bulunmamakta, havalandırma imkanı bulunmayan yabancılar aylarca kapalı tutulmakta, kayırmacılık ve iltimas yapılmakta, ziyaret hakları vd. haklar kısıtlanmakta, hakların savunulmasına imkan tanınmamaktadır.

Elisa Couvert suçluluğu ispatlanmış biri değildir. Hakkında yasal sınır dışı kararı bulunmadan tutulmuş, ardından bu yasadışı işlemi hukuka uygunmuş gibi göstermek için sınır dışı kararı alınmaya çalışılmıştır.

Elisa’nın sınır dışı edilmesini gerektiren bir durum gerçekte söz konusu da değildir. “SDP terör örgütüne üye olmak” gibi anlamsız, saçma, hukuk dışı bir soruşturmaya dahil edilerek gözaltına alınmış, yasal bir parti terör örgütü gibi gösterilmiş ve bu soruşturma bahane edilerek serbest bırakıldığı halde tutulmaya devam edilmiştir. Yabancıların ikamet ve seyahatine ilişkin yasanın 19. maddesindeki amir hükmüne rağmen muayyen müddet zarfında Türkiye’den çıkmağa davet olunmadan hakkındaki tutulma süreci başlatılmış ve sürdürülmektedir.

Elisa’nın gözaltına alınması ve halen özgürlüğünden mahrum bırakılıyor olması BM İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’nin açık bir ihlalidir. Bu bildirge herkesin ulusal ve uluslar arası düzeyde insan hakları ile ilgili çalışmalar, faaliyetlerde bulunma hakkını açıkça tanımaktadır.

Türkiye asla bir hukuk devleti olmadı. 12 Eylül Anayasası dahil eleştirdiğimiz bütün mevzuat bizzat hükümetler tarafından ihlal edildi. Rejime yönelik köklü muhalefetin, eleştirinin olduğu dönemlerde ya 12 Eylül gibi açık darbeler ya da 90’lar gibi fiili darbe dönemleriyle hukuk, temel haklar katledildi. Taksim olayları ile birlikte hükümet değişmeyen köklü cumhuriyet geleneğine sarılarak hukuk düzenini daha da ağır bir şekilde rafa kaldırmış durumdadır. Sokaklarda insanlar gözlerinden vuruluyor, işkence ediliyor, toplanma ve gösteri hakkı ya engelleniyor ya da önce müdahale edilmeyerek insanların toplanması sağlanıyor, ardından kitle gaza ve asitli suya boğuluyor, ölçüsüz ve sınırsız polis şiddeti acımasız bir şekilde halkı teslim almaya çalışıyor.

Stajyerimiz, insan hakları savunucusu Elisa Marianne Couvert hukuksuzluğun tavan yaptığı bu günlerin kurbanlarından sadece biri. İnsan hakları savunucusu olmasından, konuğu olduğu ülkenin insanlarıyla dayanışmak istediğinden dolayı yasadışı bir şekilde cezalandırılıyor.

Bu haksızlığın hesabını her türlü hukuksal mekanizmaları ve insanlığın vicdanını harekete geçirerek soracağız.

Elisa Marianne Couvert ve özgürlük taleplerini boğmak için gözaltına alınan, tutuklanan, rehin alınan tüm hak savunucuları serbest bırakılmalıdır.

Yalanlarınız, hukukunuz, hukuksuzluğunuz hak ve özgürlük taleplerimizi engelleyemeyecektir.

Emek.org.tr

İlgini çekebilecek diğer içerikler