Hava-İş sendikası 27.Olağan Genel Kurulu, 7-8 Aralık 2013 günlerinde yapıldı.
Sendika genel kurulunda, işyeri temsilcisi-delege oylarıyla sendika kurulları belirlenir. Yani, sendika başkanı ve diğer organlar, bir anlayış ve disiplinle tüzükte kurallarına bağlı olarak seçilir.
Ancak Hava-İş sendikası 27. Genel Kurulunda seçim yapılamadı, yaptırılmadı. Yandaş basında ve kimi sol basında da yer alan “seçimi 133 oyla reform hareketi kazandı” başlıklı haberleri, ortada bir seçim yapıldığı yanılsaması yaratmaktadır.
Hava-İş genel kurulunda bir seçim olayı yaşanmadı. Kirli bir oyun oynandı.
Hava-İş sendikası uzun süredir AKP hükümetinin ve THY yönetiminin baskı ve saldırılarına maruz kalmıştır. Bu baskıların ve genel kurulda tezgahlanan “seçim-delege” oyunlarının sonucunda, sendika yönetimi ele geçirilmiştir.
Sınıf bilinçli direnişçi işçilerin gözünde ve emek kamuoyunda, bu genel kurul meşru değildir. Ancak hileler, baskı ve tehditler üzerine kurulu oyunlar ve “seçim” oyunuyla sendika yönetim organları işveren eline geçmiştir. Bu durumu değiştirebilecek sendikal örgütlenme ve mücadele eğilimi de en azından kısa vadede çok zayıftır.
Tüm hava yolu işçileri, özellikle de direnişçi ve grevci işçiler karşısında saf tutarak hainlik kulvarında buluşarak etkili olanlar vardır.
Birinci kulvarda Türk-İş genel merkezini ve Hava-İş karşıtı sendikaları görüyoruz. Türk-İş merkezi, uzun süredir Hava-İş sendikası ve Sendikal Güç Birliği Platformu ile çatışmalıydı. Sarı Türk-İş yönetimi, Hava-İş direnişlerine olumsuz-karşı tutum takınmış, herhangi bir destek vermemiştir.
Hava-İş Genel Kurulu öncesinde ilginç bir taraftarlık örneği yaşanmıştır. Türk-İş genel merkez yöneticisi Türk Metal İş sendikası başkanı Pevrul Kavlak, Hava-İş Ankara şube yönetimini arayarak, Reform hareketi adayının desteklemesini istemesi Türk- İş İstanbul Bölge temsilcisi Faruk Büyükkucak’ ın genel kurul Divan Başkanı seçtirilmesi de bu desteğin birer açık örneğidir.
Yine Pevrul Kavlak’ın “Gökkuşağı Hareketi” ni arayarak, reformcuları desteklemeleri mesajını iletmesi de, Türk-İş desteğini gösteren aslında çok da şaşırtıcı olmayan diğer bir gelişmeydi.
İkinci hainlik kulvarında koşan, “Gökkuşağı Hareketi” isimli oluşumun, işçileri bölen ve sendikayı yandaşlara teslim eden tavırlarıdır. Delege seçimlerinde, THY yönetiminin oyununa gelerek, sadece işyerinin bir bölümünde seçime girerek; baştan greve ve hava-İş yönetimine karşı duruşu olan pilot grubunun THY yönetimi yanlısı tavırlarıyla da sendika delege gücünü bölmüştür.
“Gökkuşağı hareketi” isimli sahte sol söylemli bir grubun son anda aldığı “genel kurula katılmama” kararı da genel kurulda etkili oldu. Yaklaşık 80 delege genel kurula getirilmeyerek dışarıda tutulmuştur. Bu taktik reform grubuna hizmet etmiştir.
Üçüncü hainlik kulvarında; direniş direnci kırılmış, arkadaşlarının yüklediği güvene ve delege seçilme sorumluluğunu dahi algılayamamış, “işten atılırsınız” tehditi karşısında telefonlarını dahi açamayan “17 adet korkak işçi-delege” grubu yer alarak, hava-İş direnişçileri arkadan hançerlenmiştir.
Sendikalarına ve mücadelelerine sahip çıkan direnişçi işçiler, kendilerine ihanet edenleri asla unutmayacaktır.
“Reform grubu” delegesi işçilerin sergilediği geri bilinç ve edilgen-güdülen durum tablosu ise; sendikalar, emek örgütleri ve siyasal yapılar için büyük dersler alınacak olgular arasındadır. İşçi sınıfının bu bölüğü, kendisi için sınıf olmanın çok çok ötelerinde gezinen bir bilinçle davranış sergilemiştir.
Vurgulayalım, bu tür “sürüleşen” ve kendi sınıf çıkarlarına ihanet eden işçi profili giderek yaygınlaşmaktadır. AKP gerici toplumsal değişiminin bir sonucudur bu…
Ve genel kurul polis kuşatması altında yapıldı.
Sendika yönetimini ele geçirerek yönetici organlara yerleşen, AKP kadrolarıdır. Şimdiki başkan Ali Kemal Tatlıbal, 305 direnişçileri aleyhine mahkemelerde şahitlik yapan işveren yandaşı bir çalışandır. Ulaştırma Bakanı akrabası Ömer Önder Haberdar isimli sahıs ise ihaleler ve“dayı-yeğen” ilişkisi içerisinde Binali Yıldırım’ın seçimlerde yıpratılması olasılığı kapsamında geri çekilmiştir.
Hava-İş sendikası yönetimi, 27.Genel Kurul operasyonuyla AKP+THY yönetimi denetimine geçmiştir.
Aldığımız bilgilere göre, yeni yönetim 560 günü geride bırakan 305 direnişinin ve 210 gündür süren grevin, sona erdirileceği açıklanmıştır. Ancak önümüzdeki dönem baskıların artacağı yönünde kaygılar da artmıştır.
Genel kuruldan bir gün sonra sendikacılar ve işçiler, havalimanı Genel Müdürlük binası hak kayıplarının yaşanacağı ve grev çadırında toplanarak son kez bir araya geldi. Çevik kuvvet otobüsleri ve TOMA eşlinde tabi ki…
Genel Kurul öncesi dönem de görev yapan Genel Başkan Atilay Ayçin, Genel Başkan Yardımcısı Simay Çekem, Genel Sayman Eyüp Kaplan, Eğitim Sekreteri Ayhan Uygun,Genel Teşkilatlandırma sekreteri Kaya Sayın, Yönetim kurulundan Tülay Erinç, Doğan Karakurt ve sendika çalışanları grev çadırında işçilerle vedalaştılar. Sendikacılar ve direnişçiler gözyaşları arasında, son sloganlı gösterilerini gerçekleştirdiler.
Hava-İş geçmiş süreçlerinin uluslar arası işçi sınıfı ve ülkemiz işçi sınıfı hareketi içindeki, tüm boyutlarıyla elbette değerlendirilecektir. Klasik dönem sendikacılığına birçok yönüyle olumlu bir örnek olarak gösterebileceğimiz Hava-İş sendikası, tartışılacak ve dersler çıkarılacaktır.
İşçilerin örgütlenme modeli, işçilerin işyeri yönetimine ve sendikal işleyişe katılımları, sendika içi demokrasi, sendikal bürokrasi, sendikal eğitim sistemi, ulusal ve uluslar arası işçi hareketine katkıları, yayıncılık faaliyetleri vb yönleriyle; eleştirel değerlendirmeleri yapılacak ve emek kamuoyunda tartışılacaktır. Hava-İş sendikacıları ve direnişçi işçileri, toplumsal sorunlar karşısında da duyarlı olmuş, diğer emek örgütleriyle, birçok konuda dayanışma ve birliktelikler gerçekleştirmiştir. Özellikle direnişçi işçilerinin Gezi Parkı direnişinde yer almaları sendika tarihinde önemli bir olaydır.
Hava-İş sendikasının bundan sonrası için yeni bir sayfa açılmıştır.
Hava-İş sendikası ve hava yolu işçileri yukarıda değindiğimiz özellikler bütünlüğünde; sınıf bilinçli ve direnişçi işçilerinin yeni bir örgütlenme ve çalışma tarzıyla, yeniden derlenip toparlanabilir. Bu enerji ve kararlılığı gösterebilecek dürüst-kararlı işçilerin olduğunu biliyor ve süreçte de etkin olacaklarına inanıyoruz.
Ezilenler ve İşçilerin demokratik emek mücadelesinde, toplumsal adalet ve insanca yaşam yolunda, onurlu Hava-İş direnişçileriyle birlikte olmaktan onur duyduk. Emek.org.tr sitesi ve çalışanları olarak; 2012 Mayıs eylemleri, 305 Direnişi ve grev süreci boyunca; gerek yayınları ve gerekse de fiili katkılarıyla sendikamız ve işçilerimizle birlikteydik.
Biz insan onuruna yakışır koşullarda çalışmak ve sadece insanca yaşamak istiyoruz.
Hava yolu işçilerinin haklı ve onurlu mücadelesinde birlikte olmaya devam edeceğiz.
Emek.org.tr