Torunlar’da yaşanan iş cinayetine ilişkin DİSK’e bağlı Devrimci Yapı İşçileri Sendikası üyeleri ve Çağdaş Hukukçular Derneği Çağlayan Adliyesi önündeki basın açıklaması gerçekleştirdi.
Devrimci Yapı-İş adına basın metnini Örgütlenme Uzmanı Ufuk Çeri okudu. Çeri basın açıklamasında bu iş cinayetinin takipçisi olacaklarını belirtti.
Okunan basın metninin tamamı şöyle;
“6 Eylül akşamı saat 19.45 surlarında Mecidiyeköy’de yıkılan Ali Sami Yen Stadının yerine yapılan rezidans inşaatının asansörü 32. kattan yere çakıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da yakınlığı ile bilinen Torun Center’a ait bu rezidans inşaatlarında 10 işçi yaşamını yitirdi.
Katliamdan önce de sürekli bozulan ve 6 Eylül akşamı belli bir süre yine bozularak çalışmayan asansör işçi kardeşlerimizin vahim bir biçimde ölümüne neden oldu. Kimileri için kaza, kimileri içinse bu işlerin fıtratı böyledir ama; işçiler bozuk asansörde çalışmaya zorlanıyor ise bunun adı cinayetten başka hiçbir şey olamaz. Torunlar da yaşanan ve çeşitli resmi kurumlar tarafından detayları örtbas edilmeye çalışılan olay, bir iş cinayetidir.
Olay günü basın açıklaması yapan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun ağzından kaçırdığı sözler patronların işçilere verdiği kıymetin açıkça örneğiydi: Vali, hafta sonları bu işyerinde 19.00’a kadar çalışılabileceğini fakat olaya dair ihbarın 19.45’te gerçekleştiğini ve burada izin olmadığı halde mesainin sürdüğünü söyledi. Peki soruyoruz, kim bu durumun sorumlusu? Çalışma saatlerinin dışında ölen işçiler mi, yoksa şans eseri yaşayan diğer işçiler mi?
Bir dairenin fiyatının 500bin dolardan 4 milyon dolara vardığı bu rezidanslar işçilerin kanı üzerinde yükseliyor. Patronlar kâr hırslarıyla ellerini işçilerin kanıyla yıkıyor. Ve Torun Center’da süren inşaatta ikinci kez iş cinayeti yaşandı. Nisan ayında meydana gelen iş cinayetinde 19 yaşındaki işçi Erdoğan Polat inşaat sepetinin halatının kopması sonucu yaşamını yitirmişti. Torun Center tescilli işçi katilidir!
Öte yandan 10 işçinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 8 kişi gözaltına alınmış fakat gözaltına alınan 8 kişi emniyetteki ifadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakılmıştı. Daha sonra Artan muhalefeti etkisi ile 11 kişi gözaltına alındı. 10 Eylül günü ise adliyeye çıkarılan 11 kişiden 6’sı, tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Asansör faciasında Şantiye Şefi Önder Türksoy, Proje Müdürü Murat Aytimur, asansör teknikerleri Adem Akyıldız ve Turgay Dalkılıç “birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçlamasıyla tutuklandı. 2 kişi yurtdışı çıkış yasağı konarak serbest bırakıldı.
Son bir senede 1300’e yakın işçi iş cinayetinde yaşamını yitirdi. Sadece Soma’da resmi sayılara göre 301 işçi, Ermenek’de ise 18 işçi öldü. Hemen her gün işçiler inşaatlarda iş cinayetlerinde öldürülüyor. Ve hepsinde patronlar ve onların düzeni ölen işçileri tedbirsizliği yüzünden öldü diyerek suçlamaktaydı.
Oysa ki işçileri ölüme sürükleyen taşeronlaştırmadır. İşçiler açlıktan ölmek yerine dayatılan güvencesiz çalışma koşullarına razı geliyorlar. Oysa ki taşeron patronların daha fazla zenginleşebilmesini hedefleyen, planlı bir cinayet sistemidir. Taşeron ölümdür! Taşeron güvencesiz, sağlıksız koşullarda çalışmak demektir.
Yeni Türkiye diye bahsedilenin ise günde ortalama 5 işçinin iş cinayetlerinde öldüğü ülke olduğunu bilmek gerek. Artık patronların kar hırsı nedeniyle ölmek istemiyoruz. Ve haramilerin saltanatlarını güçlendirdikleri bu düzeni kabul etmiyoruz. Katillerin özgür, öldürülenlerin suçlu olduğu bir ülkede iş cinayetleri durdurulamaz.
Bütün işçi katillerinden hesap soracağız!”
Kaynak: Gelecek Gazetesi