İçişleri Bakanı Muammer Güler önceki alışkanlıklarından vazgeçmemiş, yasakçı zihniyetin uygulayıcılığını yapmakta ısrar ettiğini birkez daha bizlere göstermiştir.
Güler, “Yayalaştırma Projesi” gerekçesi ve “yeterli önlemleri alacak fiziki ortamın sağlanamayacağı” iddiasıyla, alanın gerçek sahibi emekçilere “Taksim, 1 Mayıs’ta yasak” diyerek yine bir AKP ve 1 Mayıs ritüeline imza atmıştır.
Taksim Meydanını emekçilere kapatmanın emekçi düşmanlığı dışında hiçbir makûl gerekçesi yoktur!
Söz konusu önümüze sunulan gerekçenin kendisi de zaten böyle bir amaca hizmet etmektedir. Kentsel/Rantsal dönüşümde Taksim’i hedef alanların gerçek amaçlarının siyasal ve toplumsal tarihimizde son derece önemli bir yeri olan Taksim’i gerçek kimliğinden, 1 Mayıs’ı da tarihsel bağlarından koparmak olduğu zaten bilinmektedir.
AKP hükümeti şimdi de bu amacına adım adım ulaşma çabasıyla başlattığı projeyi gerekçe olarak kullanmakta ve Taksim’i 1 Mayıs kutlamalarına kapatmaya çalışmaktadır.
Güler de şunu iyi bilmelidir ki, bilinçli olarak yaratılan tüm fiziksel koşullara rağmen alana girecek emekçilerin güvenliğini sağlayacak önlemler kendilerinden önce düşünülmüştür.
Taksim Meydanının emekçilere kapatmak, bugüne kadar umutları ve acılarıyla direnişin simgesi olan Taksim’i gerçek sahiplerine kapatmaktır.
Sınıf mücadelesinde emekçilerin mücadele alanıdır Taksim. Gerekirse de barikatları aşarak girdiği, 1977 1 Mayıs’ında olduğu gibi acılarıyla, umutlarıyla mücadeleyi haykırdığı alandır!
Taksim Meydanı 1 Mayıs Alanı’dır! Hiçbir engelleme, hiçbir yasakçı zihniyet bu gerçeği değiştiremeyecektir!
1 Mayıs günü Taksim başta olmak üzere tüm yurtta alanlarda olacağız!