Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra AKP’de sular durulmuyor. Ertuğrul Günay’dan sonra şimdi de AKP Burdur Milletvekili Hasan Hami Yıldırım partisinden istifa etti.
Hasan Hami Yıldırım 26 Aralık’ta twitter’da yaptığı açıklamalarla gündeme gelmiş, yolsuzluk ve rüşvet operasyonun soruşturmasını yapan savcılara baskı yapıldığını söylemişti. Attığı tweetlerle partisinde bir anda hedef olan Hami Yıldırım defalarca korsan saldırılara maruz kaldığını söyledi.
Yıldırım: Soruşturmalara Müdahale Edilmektedir
TBMM’de yaptığı basın açıklamasında AKP’yi eleştiren Yıldırım: ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın öğüdünü hareket noktası kabul etmiş, insan hakları, demokratikleşme ve ekonomik gelişme adına çok büyük adımlar atmış bir siyasi iktidarın bugün geldiği noktayı üzülerek izliyorum. Temel amaçlarından birinin yolsuzlukla mücadele olduğunu bildiğim AK Parti’nin bugün izlediği politikayı anlamakta zorluk çekiyorum. Bir iktidarın yolsuzlukların üzerine gitmek yerine, bunları ortaya çıkaran kamu görevlilerinin üzerine gitmesi, görevden alması, yerlerini değiştirmesi vicdanları yaralamaktadır. Üstelik bir de bu kişilere gözdağı verilmekte, yurtdışı uzantılar, komplolar, iktidara darbe hazırlığı, örgüt, paralel devlet suçlamalarına maruz bırakılmaktadır. Halbuki bu feraset sahibi necip millet, Türk milleti, örgütün ne olduğunu, paralel devletin nerelerde adım adım oluştuğunu yakinen müşahede etmektedir. Yolsuzlukla mücadele etmek yerine, sanal düşmanlar oluşturularak dikkatler başka tarafa çevrilmektedir. Bütün dünyanın gözü önünde soruşturmalara müdahale edilmektedir. Bu müdahalelerin bizi götürmekte olduğu yer açıktır. Birbirlerini dengelemesi ve kontrol etmesi gereken erklerin, adım adım yürütmenin emri altına girmesi beni endişelendirmektedir.’ dedi.
AKP’nin insan hakları ve demokrasi konusundaki tutuculuğuna değinen Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: ‘Demokrasi, insan hak ve hürriyetlerinin genişletilmesi; yatırımdan, kalkınmadan daha önemsiz değildir. Hatta ilki olmadan ikincisinin sürdürülemeyeceği açıktır. Çünkü bir ülkede eğer hukukun üstünlüğü tartışılır hale gelirse, önce güven ve istikrar, ardından piyasalar ve yatırımlar tehlikeye girer. Bugün AK Parti yönetimi, kendini var eden değerleri inkar eder, yolsuzlukların üzerini örter, yolsuzluğun üzerine gidenleri itibarsızlaştırmaya çalışır bir hale doğru gitmektedir. Böyle bir ortamda artık bu çatı altında kalmanın bu yanlışlara ortak olmak anlamına geleceğini düşünmekteyim. Tüm bu sebeplerle Adalet ve Kalkınma Partisi ’nden istifa ettiğimi belirtir, kamuoyuna saygılarımı sunarım.’ şeklinde konuşarak sözlerini bitirdi.