Ceren Damar cinayeti sorumlusu kimlerdir?

“Zaman durdu! Koridorlar çıkmaz sokak. Zihnimizde cam kırıkları. Çaresizlik. Ve telafisizlik. Çalışma arkadaşımız katledildi. 2 Ocak 2019’da, Ceren’imizi bizden çaldılar”  Ceren Damar’ın arkadaşları duygu ve düşüncelerini bu sözlerle ifade ederek, cinayet karşısında tepkilerini ortaya koydu. Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Araştırma görevlisi olarak çalışan Ceren Damar Şenel, sınavda kopya çekerken yakaladığı  öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından […]

“Zaman durdu! Koridorlar çıkmaz sokak. Zihnimizde cam kırıkları. Çaresizlik. Ve telafisizlik. Çalışma arkadaşımız katledildi. 2 Ocak 2019’da, Ceren’imizi bizden çaldılar”  Ceren Damar’ın arkadaşları duygu ve düşüncelerini bu sözlerle ifade ederek, cinayet karşısında tepkilerini ortaya koydu.

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Araştırma görevlisi olarak çalışan Ceren Damar Şenel, sınavda kopya çekerken yakaladığı  öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından öldürüldü. Kamuoyunda yoğun tepki toplayan olayla ilgili olarak üniversitelerdeki yapılanma ve üniversitelerin dini vesayet altına alınması kınanıyor.

Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada ‘Bu cinayetin sorumlusu üniversiteleri siyasetin/dinin vesayeti altına alanlardır’ demişti.

ÜNİVERSİTE ÖĞRETİM ÜYELERİ DERNEĞİ açıklaması

“Sınav hırsızlığı yapan öğrencisini akademik etik, bilim/liyakat çerçevesinde uyaran Damar, görevini üniversite kriterlerine uygun bir biçimde yerine getirmiştir. Ancak onu tehdit eden öğrenci elindeki bıçak ve silah ile Araştırma Görevlisi Ceren Damar’ı vahşice katletmiştir.

Bu Cinayetin sorumlusu kimlerdir:

Öğrencisini müşteri hocasını bu müşterinin hizmetkarı haline getiren sistemi yaratanlardır.

Siyaseten yandaş öğrencilerin yaptıkları şiddet olaylarını görmezden gelen işlem yapmayan, üniversiteye bıçak, sopa, tabanca demir sokmalarına göz yuman yöneticilerdir.

Üniversiteleri siyasetin arka bahçesi konumuna getiren zihniyettir.

Üniversitelerde Bilimin, liyakatın göz ardı edilmesidir.

Üniversitelerin Etik Kurallarını yok sayanlardır.

Üniversiteleri Siyasetin/Dinin vesayeti altına alanlardır.

Bugüne kadar Üniversite Giriş Sınavlarında yapılan hırsızlıklara göz yumanlardır.

KPSS sınav hırsızlıklarını yok sayanlardır.

Akademik Yükseltmeler için gerekli Yabancı Dil Sınavı’nda yapılan hırsızlıklar bildirilmesine rağmen bu yüz kızartıcı olay hakkında hiçbir İşlem yapmayanlardır.

Akademisyen Ceren Damar’ı görevi başında vahşice katleden kişiye hukuk sistemi içinde gereken cezanın verileceğini umut ediyoruz.

Acımız büyüktür… Ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz.”

‘HAKSIZLIKLARLA DOLU DÜNYADA ADALET DİYECEKTİ’

Araştırma Görevlisi Ceren Damar’ın (27) çalışma arkadaşları da, bugün tepkilerini yayınladıkları mesajla açıkladı. Artıgerçek haberine göre yayınlanan mesajda, “Ceren’in kıymetine mazhar olduğumuz için şanslı, ‘kötülük’ gelip çattığında yanında olamadığımız için mahcubuz” denildi. Açıklamada şu duygu ve düşüncelere yer verildi:

“Ceren’e dair kuracağımız bütün cümleler baştan devrik, peşinen eksik. Aldığı nefesin her bir zerresini başka yaşamlarla paylaşan ve hakkını veren Ceren’imizin ‘ardı’ yok, ifade etmek güç. Ama biz, hiçbir şeyi telafi etmeyecek bu nafile çabaya gayretleneceğiz. Ceren, hayatın her alanını emekle, çabayla, özveriyle edinebileceğini, geliştirebileceğini, güzelleştirebileceğini biliyordu. Hiçbir zaman emek vermekten, emeğini bizlerle, öğrencileriyle paylaşmaktan çekinmedi. Mücadeleden sakınmadı. Mezun olduğu okuldan kendini, iyiliğini esirgemedi. Hayatlarımıza dokunuşunu hissettirmeyecek kadar alçak gönüllü olan Ceren’in tesiri derin, yokluğu ise ikamesiz.”

Şenel’in çalışma arkadaşları, mesajda duygularını şöyle dile getirdi:

“Temmuz sıcağında caretta carettalar için Adana’ya gidecek kadar hayvansever, okulda hiçbir çiçeği sahipsiz bırakmayacak kadar duyarlı, içten gülümsemesiyle hepimize kalbinde yer açacak kadar coşkulu Ceren’imiz. Haksızlıklarla dolu bir dünyada ‘adalet’’ diyecekti Ceren, bunu anlatacaktı öğrencilerine. Bu değerin gücüne onların da inanmasını sağlayacaktı. İşte bu sebeple mahrum kalınan sadece varlığı değil, bilime katacakları, geleceğe taşıyacakları. Bir bilim insanının üretkenliğine, öğrenme hevesine, dünyayı değiştirme cesaretine sahipti Ceren.

Güçlü bir kadın olarak, bu değerlerden oluşan bir hayattı kurmak istediği, uğruna bıkıp usanmadan sorumluluk duygusuyla çalıştığı. Artık keşfedeceği coğrafyalar, erişeceği kütüphaneler, yazacağı cümleler ondan yoksun kalacak. Ceren’in kıymetine mazhar olduğumuz için şanslı, ‘kötülük’ gelip çattığında yanında olamadığımız için mahcubuz. Ama söz veriyoruz, haksız, adaletsiz her uygulamaya sessiz kalındığında, ‘kötülüğe’ karşı iki çift laf edilmediğinde Ceren’i hatırlayacak ve hatırlatacağız. Hatırlatacağız ki, Ceren’in örmeye çalıştığı anlam ve değer dünyası yitirilmesin. Bazen ‘bütün’den bir parça kopar, o ‘bütün’ dağılır. Ceren’in kaybı bütünümüzde tarifsiz bir boşluk yaratsa da dağılmayacak, birbirimize yaslanacak ve dayanışacağız.”

emek.org.tr

İlgini çekebilecek diğer içerikler

0 yorumlar